2 Yaş Sendromu Üzerine Minik Tavsiyeler

Kasım 05, 2018


  "Dert anası selam. Benim 3 yaşında oğlum var. Yeni yeni bezi bıraktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Bir türlü vazgeçmiyor. Ne yaptıysam tuvalete alıştıramadım. Birde sürekli bağırma sorunu var. Birşey isteyipde yapmadığımızda çığlık çığlığa bağırıp ağlıyor. Konuşmasıda hala gelişmedi. 3 yaşında olup konuşmaması normal mi acaba. Apartmanda çevremde oğlumla aynı yaşta olan çocuklar bülbül gibi şakırken bizimki çığlık basıyor. Doktora götürdüm normal dedi ama içime sinmiyor. Ne tavsiye edersiniz?"

 Merhaba sevgili dertli dostum. Anne olmak zor iş. Bir çocuğun  yetişmesinde her şeyden sorumlu olmak, sürekli acaba bir şeyler yolunda mı diye endişe etmek, hiç kolay değil. Size bahsettiğiniz konularda bazı öneriler sunacağım. Ama tüm dertli dostlarımın sorularını yanıtlarken yaptığım gibi size de önce konunun bir uzmanına danışmanızı tavsiye etmek istiyorum. 

  Evet, oğlunuzu bir doktora götürdüğünüzü yazmışsınız. Oğlunuzun fiziksel gelişiminde herhangi bir sorun olmadığını bilmek güzel. Ama bu konuda bir de pedagogtan yardım almanız, yararlı olabilir. Çocukların psikolojik gelişimi konusunda bir pedagoji uzmanı size en doğru açıklamaları yapacaktır. Bununla birlikte, bahsettiğiniz konular hakkında en çok kabul görmüş uygulamalara, burada hep birlikte değinerek, sizinle aynı durumda olan annelere de belki bazı fikirler sunabiliriz.





  Öncelikle bu bahsettikleriniz, 2 yaş sendromu çerçevesinde değerlendiriliyor. Çocuklarda 1.5- 2 yaşlarında başlayan bu sendrom, yaklaşık olarak 3 ve 3.5 yaşlarına kadar devam eden bir durumu içeriyor. Buna göre çocuk, artık kendisini ve çevresini keşfetmeye başlarken, bağımsız bir birey olabileceğini ispatlama çabası içerisine düşüyor. Ve bu nedenle anneyle inatlaşmalar başlıyor. 

   2 yaş sendromu geçiren bir çocuk, anne ne söylerse tersini yapmak ister. Bu yüzden sürekli "hayır, yapmayacağım, gelmeyeceğim, yemeyeceğim..." ifadelerini çocuktan duyabilirsiniz. Veya inatla konuşmayıp, bunun yerine sürekli olarak çığlıklar atmak, ağlamak, istediğini yaptırmak için etrafı kırıp dökmeye varan hareketleri yapabilirler. Yani sizin bu anlattıklarınız bana tam olarak 2 yaş sendromunun belirtileri gibi göründü. Ve hatta yalnızca çığlık atması değil, inatla tuvalet eğitimini reddetmesi, altını ıslatmayı sürdürmesi de bu konuya bağlı olabilir. 

 Bu durumda çocuklarla inatlaşmak, çok faydalı olmuyor. Özellikle çığlık atarak size birtakım şeyleri yaptırmak istediğinde, ona bağırarak karşılık vermek çok yersiz olacaktır. Üstelik aynı anda hem çocuğunuz hem siz bağırdığınız zaman, bundan komşularınızın çok da hoşnut kalacağı söylenemez değil mi? 😊




  Bunun yerine sakin ve son derece net ifadelerle çocuğunuza eğer bağırmazsa, onunla daha iyi anlaşacağınızı ve o zaman istediği şeylerin bazılarını yapabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Bu esnada kendisine kullandığınız ifadelerin emir cümlesi tarzında olmaması da önemli. Yani, "Yapma, bağırma, dokunma, sus, otur yerine!" tarzı ifadeler aslında tam da çocuğunuzun sizinle inatlaşmak isteyeceği ifadeler olduğundan, mümkün olduğunca bunlardan uzak kalınmalı. Bunun yerine "bırakır mısın, bunu yapmazsan daha iyi olur." şeklinde cümleler kurmanın etkili olacağı uzmanların belirttiği bir mesele.

 Tuvalet eğitimine gelince, bu konuda yine sürekli olarak çocuğun üzerine gitmek iyi değil. Ayrıca uzmanlar bu konuda bez kullanımının bir kez bırakıldıktan sonra tekrar dönülmemesinin etkili olacağını söylemekteler. Yani siz çocuğunuzda bezi kullandıkça o, bunun rahatlığını yaşamaya devam edip, tuvaletini söylemeyi hiç denemeyebilir. Buradan hareketle bez kullanmaya devam ediyorsanız bunu acilen bırakın ve belli aralıklarla çocuğunuzu tuvalete götürün. Tabii bunu yaparken yine onun sizinle inatlaşmasını sağlayacak biçimde, sürekli tuvaletinin olup olmadığını sormayın. Belli saatlerde onu tuvalete götürüp, bazı küçük ödüller vererek onu alıştırabilirsiniz.




  Oğlunuzun konuşmamasına gelince, kanaatimce küçük beyefendi size her şeyi bağırarak yaptıracağını zannettiğinden, konuşmaya çok gerek duymuyor olabilir. Tabii yine söylüyorum ki, bu konuda öncelikle bir uzmanın tavsiyelerini alın... 

 Konu hakkında benim size tavsiyelerimden biri, çocuğunuza bazı hikayeleri, masalları okumak. Bu sayede çocuklar daha fazla kelime öğrenebiliyor. Ve masallar, çocuk hikayeleri onların hayal dünyalarının gelişmesi yönünden de oldukça olumlu sonuçlar sunuyorlar. Hem bu sayede çocuğunuza daha küçük yaştan kitap sevgisi aşılayabilirsiniz. Elbette okumayı bilmediğinden, ilk etapta yalnızca kitapların resimlerine bakmakla yetinecek. Hatta konuşması biraz güçlendikten sonra oğlunuza kitaptaki resimlere bakarak, o karede kahramanın ne hissediyor olabileceğini, başına neler gelmiş olabileceğini sorarak, tahmin etmesini sağlayabilirsiniz.  



  
  Konuşmasını geliştirmek için bir diğer tavsiyem de, onu karşınıza alıp kendisiyle sohbet etmenizdir. Eğer siz ona bir yetişkin gibi davranırsanız, onunla sohbet etmeye çalışıp, duygu ve düşüncelerini sorarsanız, bir süre sonra o da sizin karşınızda çığlıklar atmaktan vazgeçecek ve derdini sözcüklerle ifade etmeye başlayacaktır. 

  Sevgili dertli dostum, benim konu hakkındaki tavsiyelerim şimdilik bu kadar. Kendinize ve minik oğlunuza çok iyi bakın. Gelişmelerden bizleri haberdar etmeyi ihmal etmeyin. 

  Bugün dert anası olarak, bir annenin sorusuna cevap verdik. Eğer konu hakkında sizin de eklemek istediğiniz şeyler varsa, haydi bakalım yorumlara. Bizi sosyal medyadan da takip etmeyi unutmayın. Sevgiyle kalın...


   Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+Instagram

Benzer İçerikler

30 yorum

  1. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz Gülhan hanım benim kızımda 1,5 yaşında ve her şeyi ağlayarak yaptırmaya çalışıyor. Tavsiyelerinize bende dikkat edeceğim. Böyle paylaşımların devamı gelmesi dileğiyle..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Ayşe Hanım. Faydalı bulduysanız ne mutlu bana. :)

      Sil
  2. Ellerine sağlık yine dertlere derman bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  3. Çok şükür atlattık o akla ziyan günleri.
    Selamlarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça zor dönemler bunlar. Atlatmış olmanıza sevindim. Bu arada aramıza hoş geldiniz. :)

      Sil
  4. Ben de şuan böyle bir dönem ile sınanan annelerdenim . Oğlum 2,5 yaşında sanırım 1 seneye yakın daha bekleyeceğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eminim başarıyla bu dönemi atlatacaksınız. Eğer uyguladığınız yöntemler varsa, bunları da bizlerle paylaşabilirsiniz. Sevgiler... :)

      Sil
  5. Çok başarılı bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  6. Başarılı bir post olmuş :)

    YanıtlaSil
  7. Aramıza hoş geldiniz. Bloglar dayanışmasına hazırız. Biz de takipteyiz. :)

    YanıtlaSil
  8. biraz sabırla atlatılıyor ama çok zor günlerdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka çok zor olmuştur. Sabırlı olmayı başarmak çok önemli. :)

      Sil
  9. Çok yararlı bir yazı olmuş kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Beğenmenize sevindim. Yararlı olabildiysem ne mutlu. :)

      Sil
  10. Ah o sendromlar hiç bitmiyor, 2 bitiyor 7 başlıyor o bitiyor 10 🙂
    Sakin kalmayı başarmak lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef o sendromların biri bitip diğeri başlıyor. Ergenlik çağlarındaki sendromlar da en ağırı sanırım. :)

      Sil
  11. Yorumunuz ve düşünceleriniz için ben teşekkür ederim. Aramıza hoş geldiniz. :)

    YanıtlaSil
  12. Maalesef hiç anladığım bir konu değil ama çok yakın bir dostum kendi oğluyla ilgili bu tuvalet eğitimi konusunda doktor görüşü almıştı. Onu paylaşmak isterim. 3 yaş düzeyinde ve tuvaletini söylemeyen oğlu için doktor, kirlenmiş bezin anne tarafından anında değiştirilmesinin çocuğu tuvaleti söylememeye alıştırdığını belirtmiş. Öneri olarak ise kirli bezin 20 dakika-yarım saat gibi bir süre değiştirilmemesini, çocuğun önce kirli bezden rahatsızlık hissederek bunu dile getirmeye başlayacağını, bu aşamadan sonra ise belirli aralıklarla çocuğu tuvalete götürmenin çocuğu yavaş yavaş "bez kirlenmeden önce" tuvalete gitmek istediğini söylemesini sağladığını belirtmiş. Bu şekilde arkadaşım sorunun 1 hafta gibi bir sürede çözüldüğünü ve çok şaşırdığını belirtti. Paylaşmak istedim.

    YanıtlaSil
  13. Gerçekten ilginç bir yöntemmiş. Teşekkürler paylaştığınız için. Bu sayede aynı problemi yaşayan anneler varsa, bu yöntemi kullanabilirler...

    YanıtlaSil
  14. bir konuşmaya başlarsa hiç susmaz oooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet konuşmaya başladıkları zaman da anneler çok konuştuklarından şikayet ediyorlar. Hele ki soru sorma aşaması daha da zor. Her şeyi o ne bu ne diye soruyorlar. :)

      Sil
  15. Zor bir dönem. İki çocuğum var. eşimde bende biliriz bu dönemi. Faydalı bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Faydalı bulduysanız ne mutlu bana :)

      Sil
  16. Ah bu 2 yaş sendromu biter ardından ergenlik dönemi başlar derken hayat akıp gider
    3 tane meleğim var ve üçünde de yaşadım bu 2yas sendromunu geçici bir dönem ve biz annelere cok büyük bir is düşüyor SABİR SABİR VE YİNE SABİR

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de çok büyük bir sabır gerekli. Ama ne mutlu size bunların hepsini atlatmışınız ve şimdi keyifle hatırlayacağınız birçok anınız vardır. :)

      Sil
  17. Çok yararlı ve bilgilendirici paylaşımlarda bulunuyorsunuz. Özellikle çocuk gelişimindeki soru işaretlerini gidermede yardımcı olmanız çok güzel. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faydalı bulmanıza çok sevindim. Sizlerden bunları duyabilmek çok güzel. Çok teşekkür ederim. :)

      Sil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe