Edebiyata Yön Veren Sanatçıların Bilinmeyen Yönleri-2

Kasım 20, 2018



   Merhaba sevgili arkadaşlar. Madem "Edebiyatçıların Bilinmeyen Yönleri-1" paylaşımım beğenildi ve sizlerden olumlu tepkiler aldı, o zaman arayı fazla soğutmadan ikinci paylaşımı da yapayım dedim. 

  Efendim malumunuz sanatçı olmak zor iştir. Kolay mı zannediyorsunuz öyle alanında çığır açan, eskimeyen, yüzyıllarca okunsa asla bıkılmayan eserleri yazmak? Elbette değil ve bu eserleri yazarken de sanatçılar bazı garip takıntılar ve alışkanlıklar edinebiliyorlar tabii. Hatta bazılarının yalnızca eser yazarken değil, tüm yaşamlarının her anında onları etkileyen, tuhaf takıntılarının olduğuna da tanıklık ediyoruz. Bugünkü yazımızda, sanatçıların bu garip takıntılarından ve huylarından bahsedeceğiz...

1. Ahmet Haşim
   Edebiyatımızın yapı taşlarından biri olarak andığımız Ahmet Haşim hakkında bir gün tamamen onu anlatan bir paylaşımda bulunmak isterim. Çünkü kırık dökük yaşamı olan bu şairimizi daha iyi anlayabilmek için onun yaşamını detaylarıyla bilmek gerekiyor. Kendi ütopyasını anlattığı O Belde şiirinde " Melali anlamayan nesle aşina değiliz" diyordu Haşim. Melal, yani üzüntülerin onun yaşamının ne denli bir parçası olduğunu buradan anlayabiliriz aslında...




   Edebiyatımızda sembolizmin en önemli temsilcilerinden olan Ahmet Haşim'i en çok üzen şey, dış görüntüsünden memnun olmamasıydı. Eskilerin Halep çıbanı olarak adlandırdığı ve doğumundan itibaren yüzünde var olan bir leke, onun yaşamını alt üst ediyordu. Sadece bu yüzden kendisini çok çirkin bulur, insan içine çıkmazdı. Hatta bu nedenle yalnızca geceleri, yani karanlıkların onun görünümünü gizlediği ve bu sayede güvende hissedebildiği saatlerde dışarı çıktığı da bilinmektedir. 

   Ahmet Haşim, yaşamı boyunca hiç evlenmemiştir. Aslında evlenmek, bir yuva kurmak istemiş ama dış görünümü dolayısıyla hiç kimsenin kendisini sevemeyeceğini düşündüğü için evliliğe hep mesafeli durmuştur. Yukarıda şairimizin bir fotoğrafını paylaştım. Aslında bizim bakış açımızdan hiç de öyle korkutucu bir çirkinlik söz konusu değil ama kendisi bunu o denli bir takıntı haline getirmiş ki, Başım isimli şiirinde kendi başı için "Cehennemde yetişmiş kafa" ifadesini kullanarak dış görünümünden ne denli huzursuz olduğunu anlatmıştır. 

  Dediğim gibi, Ahmet Haşim'i birkaç paragrafta anlatmak imkansız. Bu yüzden bu serinin devamında bir gün, bir postu tamamen Haşim'e ayırarak onu detaylıca anlatmak isterim.

2. James Joyce
   James Joyce, dünya edebiyatı adına önemli bir isim. Öyle ki, bugün dünya edebiyatında modern, hatta postmodern roman kavramları gayet gelişmiş bir seviyede ise, bunda James Joyce'un Ulysses romanına birçok şey borçluyuz. Çünkü bu roman, kendisinden sonra gelen birçok yazarı etkilemeyi başarmıştır. 

  Bu romanı okumak isteyenler, genellikle zorlanırlar. Çünkü gerek roman tekniği gerek anlatım bakımından zorlayıcı bir eserdir. Ancak yazarın tekniğine alıştıktan sonra, bu romanı rahatça okuyabileceğinizi düşünüyorum. Hala okumayanlar varsa, tavsiye ederim. Romanın konusu kısaca İrlanda'nın Dublin kentinde yaşanan bir 24 saati, karakterlerin karmaşık zihinleri ve düşünceleri üzerinden aktarıyor. 



   Efendim Jaymes Joyce, oldukça karmaşık ve dağınık çalışan bir yazardı. Yazısı ise, kelimenin tam anlamıyla çivi yazısına rahmet okuturdu. 😊 Dolayısıyla yayın evleri onun yazısını okumakta zorlanır, bu nedenle kitabının basımı uzun zaman alırdı.  

  Karmaşık yazı dışında, James Joyce'un yazarken başka özellikleri de vardı. Buna göre yazı yazarken muhakkak üzerinde beyaz kıyafetler olmalıydı. Üstelik yatağına yüz üstü uzanması ve yazılarını bu şekilde yazması gerekiyordu. Ayrıca elindeki yazı yazdığı kalemin ille de mavi olmasına ihtiyaç duyuyordu. Ne diyelim star kaprisi bu olsa gerek.😊

3. Hüseyin Rahmi Gürpınar
   "Edebiyatımızdaki en keyifli eserler" denildiğinde Hüseyin Rahmi'nin "Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç, Mürebbiye, Gulyabani" romanlarını hatırlamamak mümkün değil. Hüseyin Rahmi, topluma adeta ayna tuttuğu romanlarında İstanbul'un en ücra köşelerindeki mahallelerde yaşayan insanların dahi yaşamlarını gerçeğine uygun olarak yansıtmayı başarıyla sağlamıştır. Üstelik bunu güçlü bir mizah ögesiyle birleştirerek yapmıştır. 
   Hüseyin Rahmi'nin de oldukça ilginç takıntıları vardı. Günümüzde "obsesif kompülsif temizlik takıntısı" olarak adlandırdığımız bu sendromun isminden o dönemlerde kimsenin haberi yoktu tabii. Ama bu takıntı günümüzde olduğu kadar o dönemde de vardı. Hüseyin Rahmi Gürpınar, temizliğe hastalık derecesinde takıntılıydı. 




   Yazarımız, evinin temizliğini bizzat kendisi yapar ve mikroplar yüzünden hastalanıp ölmekten çok korkardı. Aynı zamanda ev işleri konusunda kendisini oldukça geliştiren Hüseyin Rahmi, dondurma ve reçel yapmak konusunda da ustaydı. Bunun dışında örgü örmeyi çok severdi. Hayatı boyunca hiç evlenmemiş olan sanatçı, bunun nedenini takıntılarına bağlıyordu. Bir açıklamasında, evde bir başkasının olmasına tahammül edemeyeceğini, yattığı odada bir başkasının nefes alışını duymanın korkunç bir durum olacağını söylemişti. 

   Hüseyin Rahmi, aynı zamanda eldiven takıntısına da sahipti. Bir rivayete göre 50'den fazla eldiveni vardı. Ve yaz kış kesinlikle eldivensiz sokağa çıkmazdı. Bunun nedeni de yine temizlik takıntısına bağlıydı. Eldivenlerin kendisini mikroplardan koruduğunu düşünüyordu...

  Sevgili dostlar, edebiyatçılar hakkında bu tür bilgileri okumaktan hoşlanırsanız bir de yazımın sonunda size bir kitap tavsiye edinebilirim. Onlar hakkındaki bu bilgiler, çok daha derin detaylar ile birçok yazarın kaleminden çıkan anı kitaplarında mevcuttur. Örneğin bugün size Yakup Kadri'nin "Gençlik ve Edebiyat Hatıraları" isimli kitabını tavsiye edeyim. Özellikle Ahmet Haşim hakkındaki detaylar, Yakup Kadri'nin bakışı ile o eserde anlatılmaktadır. Bugün için size ufak bir tavsiyem olsun... 

  Bu paylaşımım hakkındaki görüşlerinizi yorumlardan bekliyorum. Kendinize iyi bakın. Şimdilik hoşçakalın ve tabii bizi takip etmeyi unutmayın... 

  Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+Instagram

Benzer İçerikler

32 yorum

  1. yakup kadrinin kitabını bilmiyodum. okurum saool. ahmet haşime üzüldüm. onu okumadım hiç ama okuyum. joyce çok severim. ulize okudum ama anlamadım. nevzat erkmenin klas çevirisiyle. sözlüğünü de okudum bu romanı okumak için gereken. erkmen bir tavanarasında dört yılda çevirmiş romanı. joyce için her yıl geziler yapılıyor. bir de joyce ile pavese arkadaşlığına bayılırım. joyce triestede ingilizce dersi verirmiş. pavese ile çok yakınlar. sanatçının bir genç adam olarak portresi süper roman ama :) hüseyin rahmi ise reşat nuri ile birlikte en sevdiğim iki eski yazardan biri. tüm eserlerini okuyorum ikisinin de :) evet o da evlenmemiş. adada yaşamış hep :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler Deep'çim çok güzel bilgiler verdin bize. :) Bu arada anı kitaplarını okumayı ben çok severim. Orada sanatçıları günlük yaşamlarıyla ve burada yapmaya çalıştığım gibi çok duyulmayan yönleriyle okuyabiliyor insan. Hüseyin Cahit Yalçın'ın anıları da gayet iyidir. Ahmet Haşim'in yaşamı aslında tam bir travma. Bir gün onu özel olarak anlatacağım. Ve tabii Yahya Kemal de var, Nazım Hikmet'in annesi Celile Hanım'a duyduğu hazin aşk tam bir hayal kırıklığı mesela... Evet ya onu da anlatayım ben bir ara :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. edebiyatçı anıları, inceleme, araştırma, biyografi bayılırım ben de. yalçın tımams :)piku annat hepsiniiii oleey :)

      Sil
  3. Gerçekten sonsuz bir araştırmaya dayalı çok güzel bilgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Beğenmiş olmanıza çok sevindim. :)

      Sil
  4. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
    Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
    Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarakSular sarardı yüzün perde perde solmakta
    Kızıl havaları seyret ki akşam olmaktaEğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
    Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
    Sular mı yandı neden tunca benziyor mermerBu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
    Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
    🙏🙏🙏bu güzel yazı için çok teşekkür ediyorum
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Asıl ben size teşekkür ederim Merdiven şiiri için... :)

    YanıtlaSil
  6. Ahmet Haşim'in O Belde şiiri en sevdiklerim arasındadır. James Joyce'un Ulysses romanı yakın bir zamanda olmasa da mutlaka okumak istediğim kitaplar arasındadır. Hüseyin Rahmi'den ise yıllar önce Utanmaz Adam'ı okumuştum. Tavsiyeniz ve bu içerik için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Beğenmiş olmanıza çok sevindim. :)

      Sil
  7. Bu yazıdan sonra ne çok öğrenilecek şey varmış diyorum kendi kendime teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Ben de senden güzel şeyler öğreniyorum. :)

      Sil
  8. james joyce. birçok kitabını okudum güne onun hakkında bilgi alarak başlamak güzel oldu. teşekkürler ederiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. James Joyce ilginç bir karakterdir. Aslında bir gün onun hakkında da ayıca bir yazı yazılabilir diye düşünüyorum. Beğendiysen çok sevindim. Teşekkürler...

      Sil
  9. Hüseyin rahmi ile ilgili olanları hiç duymamıştım gerçekten çok ilginç bir yazı olmuş :) eline sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüseyin Rahmi eğlenceli bir isim aslında. Eserlerinde müthiş bir mizah ve ironi var. Yaşantısı ise maalesef takıntılar içerisinde geçmiş. Yorumun için ben teşekkür ederim. :)

      Sil
  10. Bir Türkçeci olarak söylüyorum ki çok güzel bir içerik. Özellikle Ahmet Haşim ve Hüseyin Rahmi için bir seri bile yapılabilir. Paylaşım için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğeniniz ve yorumunuz için asıl ben teşekkür ederim. Çok değerli yazarlarımız var ve dediğiniz gibi aslında her biri için bir seri bile yapılabilir. :)

      Sil
  11. İlginç bir konu seçmişsiniz. Ben de ilgiyle okudum ve çok hoşuma gitti. Bir hususu düzeltmek isterim. Ahmet Haşim'in yüzündeki Halep (Şark) Çıbanı doğumla gelen bir leke değildir. O yıllarda doğu illerinde bilhassa çocuklarda yaygın bir rahatsızlıktır. Çıban iyileşse bile yerinde çukur bırakır ve kişi o çukuru veya bir kaç tane çukuru yüzünde ömür boyu taşır. Ama yine de başarılı bir erkeğin özel hayatını olumsuz etkilemesi gerçekçi değil. Sizin de dediğiniz gibi sadece sanatçının takıntısı. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. Onu anlatan kitaplar genellikle doğumdan gelen bir iz olduğunu söylediği için bu şekilde biliyordum. Teşekkürler bilgilendirme için...

    YanıtlaSil
  13. Çokkkkk güzel çok emek verilmiş bir paylaşım olmuş. Emeğinize yüreğinize sağlık. İbrahim kardeşimin önerisi ile geldim. Ben de beklerim. Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim. Hemen ben de takibinize geldim. İbrahim Bey'e de teşekkür etmek isterim. Sayesinde değerli paylaşımları olan sizi tanımış olduk. Aramıza hoş geldiniz. :)

      Sil
    2. Hoşbulduuukkkk :)) Sevgiler Gülhan :)))

      Sil
  14. Çok önemli bilgiler teşekkür ederim emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Ben de size yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  15. Ahmet Haşim'in insan içine çıkmaktan kaçındığını duymuştum ama sebebini bilmiyordum Teşekkürler :)
    Diğer bilgiler de ilk defa duyduğum şeyler, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet maalesef bu tür bir sorunu varmış. Yaşamı boyunca hep insanlardan kaçmış.

      Sil
  16. çok ilginç çok da keyifliydi..

    YanıtlaSil
  17. Vayy süper bilgiler.
    Hüseyin Rahmi ilginç bir kişilik.
    Heybeliada’da anneannesinin yanında uzun yıllar geçirmesi onun bu tür işleri yapmasında en nüyük etkendir. Romanlarına konu olan batıl inançlar da hep o günlerin yansımasıdır.
    James joyce gibi ben de yüzüstü yatarak yazarım yazılarımı. Diğer türlü mmkün değil kalem oynatamam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Hoş geldiniz aramıza. :)

      Sil
    2. Ben teşekkür ederim hoşbuldum

      Sil
  18. Edebiyatımızın büyük bir çöküş ve gerileme yaşadığı şu dönemde bu paylaşımınız çok değerli. Bütün derinlikli eserlerin sahipleri mutlaka yaraları olan, acı çekmiş ve ruhsal açıdan daha incelikli kişiler oluyor hep. "Gençlik ve Edebiyat Hatıraları""nı okuyacağım mutlaka. Emekleriniz için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe