Muğla Akyaka'da Bir Kamp Macerası
Kasım 21, 2018Merhaba arkadaşlar. Dertli Dostum Blog'da zaman zaman gezilip görülecek yerlere dair paylaşımlarımızın da olacağından sizlere bahsetmiştik. Bugün sizler için bir gezi yazısını paylaşmak istiyoruz.
Ancak sözün bundan sonraki kısmı, bana ait olmayacak. Dertli Dostum'u takip eden bir öğrenci arkadaşımız, bize bir mesaj göndererek, kendisinin Muğla'da okuduğunu ve eğer bizim için de uygun olursa, bu bölgede yaptığı bir gezinin detaylarını bizlerle paylaşmak istediğini belirtti. Bizler de onun bu talebini seve seve kabul ettik. Bakalım bu arkadaşımız Muğla Akyaka'da neler yaşamış? Ülkemizin cennet olarak nitelendirebileceğimiz bu güzel bölgesinde başından neler geçmiş? Okumaya hazırsanız, hemen sözü kendisine bırakıyorum. Bu arada bu paylaşımımız hakkındaki yorumlarınızı da heyecanla bekliyor olacağız.
Muğla/Akyaka
Muğla, Ege Bölgesinde bulunan ve Akdeniz Bölgesine komşu olan, Türkiye'nin en güzel illerinden birisidir. Herkesin bildiği üzere Muğla, Bodrum-Marmaris-Fethiye gibi güzel ilçelere sahiptir. Bunlar Muğla denilince akla gelen ilk bölgeler elbette. Ancak Muğla'nın bu çok bilindik yerleri dışında, keşfedilmeyi bekleyen başka güzel yerleri de var. Bu yazımda Muğla ilinin Akyaka bölgesinden bahsedeceğim sizlere...
Akyaka, doğası, denizi ve bulunduğu konum itibari ile Muğla ilinde önemli bir yere sahiptir. Bu bölgede Azmak Nehri, plajı, bisiklet turu yapılan alanlar, yürüyüş yerleri gibi bir çok aktivitenin yapıldığı yerler mevcut. Bu alanlarda insanlar gerçekten de çok güzel vakit geçirebiliyor.
Tabii her güzel şeyin bir de kötü tarafı var ki, bu da mali kısım oluyor. Orta bütçenin biraz üstünde kalan bu bölgede insanlar, genel olarak kamp yapmayı tercih edebiliyor. Kamp yapmak istemeyen insanlar için de birçok pansiyon,apart vs. bulunuyor. Yani maliyeti göze alanlar, bu konaklama alanlarında konaklayabilirler.
Müthiş doğası sayesinde yaz aylarında turistlerin ve kampçıların akın ettiği bir yer olan Akyaka bölgesi, gelen insanların beklentilerini her zaman karşılıyor. Ve ben de bu yazımda geçen yaz yaptığım kamp anımı anlatacağım.
Öğrenci olduğum için "maliyeti nasıl kısarım?" diye düşündüğüm zamanlarda, kamp fikri çok cazip gelmişti. Böylelikle bir çadır alarak kamp macerama başladım. Hayatımda en çok keyif aldığım aktivite olan gezmek eylemine, Akyaka Bölgesi'ne giderek başladım.Yaz sıcağının o bunaltısında,kendimi rahat hissedeceğim bir yer olduğunu düşündüğüm Akyaka Bölgesi, beklentilerimi hiç boşa çıkartmadı ve her zamanki müthiş doğasıyla beni kucakladı:) Sizlerle paylaştığım bu görsel de kamp yaptığım günlerde konakladığım çadırıma ait. :)
Bu şekilde bir çadır alıp da kamp yaptığınızda, kendinizi tam anlamı ile doğayla iç içe hissediyorsunuz. Çevrenizde köpeklerin oyun oynadığı,kuşların öttüğü ve hatta zaman zaman oraları kendisine mesken tutan kazların bölgelerine giren insanları kovaladığı bu yer, gerçekten bana cennet gibi gelmişti. Ve bütün bir yıl boyunca çalışmanın getirdiği yorgunluğu, sanki burası içimden adeta söküp alıyor gibi hissediyordum.
Azmak Nehri'ne gidenler bilir, suları çok soğuktur. Özellikle kız arkadaşınız veya erkek arkadaşınız sizi çok sıktıysa, bunalttıysa, cinlerinizi tepenize getirdiyse tavsiye ederim bu nehre atlayıp o anda bütün dert ve tasalarınızdan kurtulabilirsiniz. O derece etkili yani. Özellikle tavsiye ederim :)
Öğle saatleri yaklaştığında kuşların cıvıltısını ve kazların bölgelerine giren insanları kovalarken çıkardıkları sesleri duyabiliyordum ki, tam o sırada yeni aldığım çadırımı "buraya çadır kurmak yasaktır" yazısının önüne kurmak için bir ilham geldi içime.:)
Çadırımı tam da o "yasak" bölgeye kurduktan sonra biraz soluklanıp, alışveriş yapmaya gitmiştim. Girdiğim marketteki insanların sakinliklerini, rahatlıklarını ve mutluluklarını görebiliyordum. Ben bu durumu çevrenin güzelliğine bağlamak üzereydim ki, bir baktım alışveriş yaptığım market klimalı! Eee tabii Muğla'nın o sıcağında klimalı bir yer bulabilmek, insanlar üzerinde doğal bir mutlululuk etkisi yaratıyor. İşte o an, aslında herkesin neden mutlu olduğunu anlamam zor olmadı. :)
Alışverişimi yaptım, çadırıma geri döndüm ve ilk gecemde "her şey çok mükemmel gidiyor" derken, sabaha karşı bekçinin beni uyandırması hiç hoş olmadı! O esnada ona içecek bir şeyler ikram etmeme rağmen, maalesef kendisini ikna edemedim ve çadırı bulunduğum yerden toplamak zorunda kaldım. Ama ben yine de bekçi abimi sevmiştim.
Bisiklete binip,doğa yürüyüşü yaparak ve yüzerek tatilime devam ettim. İkinci gecemde, yasak olan yerin 1 metre ilerisine çadırımı tekrar kurdum. Ama bekçi abi yine karşıma dikildi. Ben de ona "yasak olan yerin 1 metre ilerisindeyim ve burada uyumaya hakkım var" dememe rağmen maalesef yine ikna edemedim ve çadırımı tekrar kaldırmak zorunda kaldım.
Bunlar aslında olumsuzluk gibi durabilir ama ben yine de halimden çok memnundum. Hatta çevredeki turistlerle sohbet ederek hem dilimi geliştiriyordum hem de yeni insanlarla tanışarak, kendimi motive ediyordum.
Üçüncü gece de orada gece sabahlamaya karar verip sabaha kadar müzik dinledim. Ancak bekçi abi sabaha karşı gelip "seni yerinde göremedim kalk yerine yat" gibi hoş olmayan bir espri yapınca, "her şey tadında kalsın" dedim ve buradan ayrılma vaktinin artık geldiğini düşündüm. Sonuç olarak Muğla'nın cennet köşesi Akyaka'da üç günlük güzel bir tatil yaparak, oradan ayrıldım.
Bunları sizlerle paylaşmak isteme sebebim, Muğla Akyaka'nın, kampseverlerin ve doğayla barışık olan insanların mutlaka gitmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Burası kelimenin tam anlamıyla, denizin berraklığı, havanın güzelliği ve verdiği huzurla, tam bir tatil bölgesi. Eğer sizler de kamp veya tatil için bir yerler düşünüyorsanız, Akyaka bölgesini es geçmeyin derim... :))
40 yorum
Düşündüğüm bir tatil benim için. Paylaşım için teşekkürler
YanıtlaSilBen de kesinlikle yaşamda bir kere olsun böyle bir macera yaşanması gerektiğini düşünüyorum. Yorumunuz için ben teşekkür ederim.
SilSüpermiş👍
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Sizin blogda da güzel gezi yazıları var Ayşe Hanım. Dikkatimden kaçmadı yani :)
Silkamp algısının zorundalığa alet olması üzdü . kamp lükstür ve tercihtir. maddi durumlardan dolayı tercih etmeyi söylemek sonra da doğayı övmek tezat gösterdi. bir de doğa ile başbaşa kalma durumu , çadırların metropol oluşturduğu bir yerde isterse kazlar köpeklerle yuvarlansın ne çıkar
YanıtlaSilDeğişik bir açıdan yaklaşmışsın konuya hiç böyle düşünmemiştim :)
SilBunlara gençken imkanım olmadı şimdi de pek zamanım yok 😔
YanıtlaSilNe demek gençken şşştt ruhumuz genç deme öyle şeyler:) Hatta toplanalım hep birlikte bir bloggerlar kampı kuralım bir gün olmaz mı :)
Silne güzel anlatmış yaa akyaka müthiş bi yer :)
YanıtlaSilÖyleymiş ben de öğrenci arkadaşımızın sayesinde öğrenmiş oldum böylelikle. Gitmiş kadar olduk :)
Silsüper!
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim.
SilAkyaka hakkında güzel bilgiler verilmiş ve yazınızı da beğendim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiz. :)
SilBir doğasever olarak yazı ilgimi çekti ve bir gün deneyeceğim :D
YanıtlaSilYazıyı beğenmiş olmanıza çok sevindim. Bence de kamp etkinliği bir gün mutlaka denenmeli.:)
SilMuğla’ya hiç gitmedim bir gün belki :) Teşekkür ederiz değerli arkadaşa :)
YanıtlaSilMuğla birçok yönüyle cennet gibi bir yer. Umarım bir gün gidersin. Ben de sana yorumun için teşekkür ederim. :)
SilÇadır resmine bile bakınca direk oraya gitti ruhum,benimde çok ihtiyacım var tatile minikte olsa kaçamaklara , gidebilsem nefes alsam gelsem ah..Çok iyi yapmışsın anlıkta olsa dinlenmiş gezmiş kadar oldum.Oksijeni yeter ;)
YanıtlaSilEn kısa zamanda gidersin umarım. Gerçekten çok güzel yerler. Bu arada yoksun uzun zamandır. Merak ettim seni. Özletme kendini fazla ;)
SilBöyle kamp falan görünce çok hoşuma gidiyor ama bende börtü, böcek takıntısı olduğundan mümkün değil konaklayamam :)
YanıtlaSilO biraz bende de var. Eskiden daha çok korkardım böcekten. Şimdi çok korkmuyorum ama yine de böceklerle aynı ortamda kalmak istemem tabii. :)
SilEline sağlık. 🤗 Umarım bir gün benim de gitme imkanım olur. 🤗
YanıtlaSilTeşekkür ederiz yorumunuz için. :)
SilKamp fikri benim için çok uzak bir tatil şekli aslında.. Doğayı çok severim tüm gün doğada vakit geçirebilirim çok kolay uyum sağlarım fakat akşam olduğunda en azından doğru dürüst duş alabileceğim temizlenebileceğim bir imkanım olsun isterim.. o yüzden şimdilik sadece okumakla yetiniyorum bu tür yazıları.. yinede bir gün kamp yapmak istersem Akyakayı düşüneceğim.
YanıtlaSilBiraz macera sevenlere yönelik bir tatil biçimi kamp. Evet akşamları en azından bir duş alabilmek önemli. Ama sanırım arkadaş nehirde yüzerken duş almış kadar olmuştur. :)
Silçadır tatilini çok merak etmeme rağmen henüz cesaret edemedim
YanıtlaSilAslında benim de cesaret edebileceğim söylenemez. Ama okuyucumuz biraz maceraperest olduğundan kendisi için keyifli olmuş. :)
SilBen de çadır tatiline cesaret edemeyenlerdenim. Çok da merak etmiyorum doğrusu 😄 Sizin tatiliniz hoş bir anı olmuş ☺️
YanıtlaSilGüzel bir anı gerçekten de. Teşekkürler.
SilBöyle yazıları çok beğeniyorum. Teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim yorumunuz için.
Silçok merak ediyorum orayı ya bu önümüzdeki yaz neden olmasın :)
YanıtlaSilBende fırsat bulursanız, ertelemeyin. Keyif alacağınıza eminim. :)
SilMuğla Akyaka çok giderim, blogda da defalarca yazdım çok güzel bir yerdir :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiz güzel yorumunuz için. Bloğunuza hemen takibe geldim. Ne eğlenceli ve renkli paylaşımlarınız var. Takipteyiz artık. :)
SilAkyaka'yı ben de çok merak ediyorum, kamp fikri de çok güzel :)
YanıtlaSilBazen insanın alıp başını gidesi geliyor yeni yerler keşfetmek için. Keşke öyle bir imkan olsa da gitsek ne iyi olur:)
SilBloggerlar kampı ����süper bir fikir
YanıtlaSilBak şimdi kendime geldim ����
Yas var ama ruhumuz genç dimi ama ����
Muğla yaz mevsiminde gezip gördüğüm yerlerden. Gerçekten çok güzel bir yer. Cadır kampı hiç yapmadım ama çok istiyorum. İnşallah bir gün ailecek yapabiliriz. Bekar olunca cadır kampı yapmak daha kolay oluyor sanırım. 4 kişilik aile olunca düşündürücü olabiliyor. Güzel Ülkemin her yeri bir cennet.
YanıtlaSilMuğla akyaka kamp macerası yazısını okumak benim için çok keyifliydi.
Teşekkürler :)