Dert anası öyle bir derdim var ki ne yapacağımı şaşırdım kimselere de anlatamıyorum utancımdan.
Ben 13 senelik evliyim ve 9 yaşında kızım var. gayet mutlu bi aile kurduk eşimle beraber hiç kavgamız tasamız yok
ta ki geçenleri 13 yıllık eşimin bir telefon konuşmasına kulak misafiri olup onun aslında sandığım kişi olmadığını öğrenene kadar.
benim evde olduğumu bilmiyordu ve çocukluk arkadaşım dediği biriyle konuşmasını duydum ilk başlarda benim hakkımda değil de bir başka arkadaşlarının eşi hakkında terbiyesizce konuşuyorlar sandım sonra eşim telefonun sesini açtı ve o zaman anladım konuşulan kişi benim!!!
benden kerkenez karı sonra muşmula suratlı koca bulamadı sana kaldı diye bahsettiler en son duyduğum evde kalıp kokuşmaya yüz tutarken senin gibi güzelim i...e'ye karı oldu ya gay dünyası ağlıyor dedi arkadaşı ve eşim de olsun ara sıra kaçamak yapıyorum bizim topluluktan kopmadım biliyorsun ailemi susturmak için kadınla evlendiğimi dedi!!!
dert anası benim eşim 13 senelik eşim aslında gaymişşşş! ben ne yapacağım?? dünyalar güzeli bir kızımız var ben eşimle yüzleşirsem ve giderse ben kızıma ne diyeceğim??? baban erkeklerden mı hoşlanıyor diyeceğim? utanç verici! aileme asla bahsedemem bundan.
sonradan mı gay oldu benim yüzümden mi dicem ama konuştuğu kişiler yeni değil eski arkadaşları acaba onlarla mı beraber oluyor?? aman allahım ne yapacağımı şaşırdım ne yapmam gerek? arkadaşlarını arayıp yüzleşsem mi? yoksa bu gay ayaklarından vazgeç yoksa seni ailene ifşa ederim mi desem? benim çocuğumun yüzünü nasıl kızartır bu adam? beni nasıl böyle kullanır?? ailesine söylesem mi acaba?
bi akıl verin bana nolur delirmek üzereyim
Merhaba sevgili dertli dostum. Yaşadıkların gerçekten çok üzücü. Üstelik bu konuyu çok yanlış bir şekilde, hem de onur kırıcı sözlerle öğrenmen ise tam bir talihsizlik. Durum her ne olursa olsun, bir kimsenin başkası hakkında böyle onur kırıcı sözler sarf etmesi kabul edilir bir mesele değil. İçinde bulunduğun ruh halinin çok kötü olduğunu anlayabiliyorum şu anda. Ama emin ol her şeyin mutlaka bir çıkar yolu vardır. Bu nedenle kendine lütfen "delirmek üzereyim" şeklinde cümlelerle telkinde bulunma. Bakalım dert anaları olarak sana neler söyleyebiliriz.
Sevgili dertli dostum, önce şuna değinmek istiyorum. Şu anda kendini, sanki bir tek bu olayı yaşayan kendinmiş gibi hissediyorsun ama emin ol, toplumda senin yaşadıklarına benzer olayları yaşayanların sayısı az değil. Bu, aslında toplumumuzun kanayan bir yarası. Ailelerinin baskısıyla evlenen birçok gay var. Bu durumda hem kendileri hem de evlendikleri insanlar mutsuz oluyorlar. Hatta bazıları eşinin gay olduğunu hiç öğrenmeden bir ömür bile geçirebiliyor. Bu açıdan baktığımızda, senin daha şanslı olduğunu söylemek istiyorum. Evet senin için çok acı bir deneyim oldu ama en azından artık gerçekleri biliyorsun.
Öncelikle sorduğun sorulardan başlayalım. Demişsin ki acaba benim yüzümden mi eşim gay oldu? Böyle bir şey bilimsel olarak mümkün değil. Çünkü sonradan gay olunmaz. Eş cinsellik, insanın doğuşundan beri kendisiyle var olan bir olgudur. Bazı bilim insanlarına göre bu, insanın genleriyle ilgili bir durumdur. Dolayısıyla eşin senin yüzünden gay olmadı. O, senin kendisini ilk tanıdığın anda da zaten gaydi. O yüzden sakın kendini bu konuda suçlama ve üzme.
Burada asıl yanlış olan şey, ailelerin evlatları üzerinde uyguladığı baskıdır. Toplumumuzda eş cinsellik hele ki erkek eş cinselliği, maalesef çok kötü bir bakış açısıyla karşılanıyor. Tabii bunun da sebebi aslında kadına ve kadınlığa olan bakış açısı. Günümüzde hala birçok aile, kız çocuğu olduğu için üzülür. Dilimize bakarsan, cinsiyet ayrımcılığını teşvik eden birçok atasözü ve deyimin varlığını görürsün. Örneğin, "Kızını dövmeyen dizini döver." "Karı gibi kıvırmak" "Kız doğuran tez kocar" Bunların binlerce örneğini bulabiliriz dilimizde. Bu sözler, toplumun bilinçaltıdır aslında. Ve daha kadının kendisini bile kabul edemeyen bir bakış açısı için kadın gibi davranan bir erkek, utançların en büyüğü olarak görülüyor. Buradan hareketle bir ailenin oğlu gay olacağına, ailenin başına türlü türlü felaketlerin gelmesi, hatta ölüm bile yeğ tutuluyor.
Böyle bir durumu yaşayan ailelerde yanlış bir mantık daha var. Oğullarının evlendikleri zaman gay olmaktan vazgeçeceklerini düşünüyorlar. Ve dolayısıyla bir evlendirme telaşıdır gidiyor. Toplumun bakış açısına göre evlenen, hele ki bir çocuk sahibi olan bir erkeğe bir daha hiç kimse "gay" diyemez! Tabii bu durumda aileler, hem kendi evlatlarının hem de onunla evlenen kızın hayatını mahvettiklerinin farkında bile olmuyorlar.
Eşinin telefonda konuşmasını aktardığın kadarıyla anladığım, eşin de benzer durumları yaşamış Ve ailesini susturmak için evlendiğini itiraf etmiş. Yani sana söyleyeceğim, belki eşinin ailesi de onun bu durumundan zaten haberdardır... Ve zaten böyle bir durumda eşini ifşa etmek sana yakışmaz. Bu konuyu kendi aranızda halletmenin bir yolu olmalı diye düşünüyorum.
Bir de şunu ekleyeyim ki eş cinsellik, sigara gibi bırakılabilen bir alışkanlık değildir. Bu bir tercih ve yaşam şeklidir. Dediğim gibi biyolojik sebepleri vardır. Yani eşine "Bu gay ayaklarından vazgeç" dersen, bunun hiçbir faydası olmaz.
Sevgili dertli dostum, sakın eşinin arkadaşlarını aramaya kalkışma. Ne kendi ailene ne de eşinin ailesine herhangi bir şey söyleme. Bence böyle bir durumda aileler işe karışırsa, olaylar iyice çığırından çıkar diye düşünüyorum. Hatta kızına da herhangi bir şey söylemek zorunda değilsin. Ve zaten kızının dokuz yaşında olduğunu söylemişsin. O yaştaki bir çocuk, böyle bir hadiseyi anlayamaz ve kaldıramaz. Eğer ona bu olayı anlatırsan, yaşamı boyunca atlatamayacağı bir travmayı başlatmış olursun. Fakat ilerleyen zamanlarda bundan haberdar olacaksa, bırak bunu kendisine eşin anlatsın. Bunun sorumluğunu sakın üzerine alma. Bu mutlaka konuşulacak ise, ileride eşin ve kızın arasında konuşulmalı diye düşünüyorum.
Şimdi gelelim, bu meseleyi nasıl halledeceğine. Çevrenin ne diyeceği, ailelerinin ne yapacağı konusunu bir kenara bırak. Bu konuda sen ne yapmak istiyorsun, bunu önce kendine sor. Eğer bu şartlarda evliliğe devam etmek istemezsen, unutma bu senin yaşamın ve bu karar için hiç kimseye bir açıklama borçlu değilsin. Önce eşini karşına al ve konuş kendisiyle. İstemeden o günkü konuşmasına tanıklık ettiğini ve her şeyi bildiğini söyle kendisine. Bunu yaparken bağırıp çağırma sakın. Sakin bir ses tonuyla konuş.
Eşine artık her şeyi bildiğini, sana yalan söylemeye devam etmesinin anlamsız olduğunu söyle. Ve her şeyi açıkça konuşun. Evliliği bitirmeye karar verirseniz, bundan da sakın korkma. Çocuğunun bundan olumsuz etkileneceğini düşünüyor olabilirsin. Ama sakın unutma, bu olayı öğrendikten sonra sen, artık eşine karşı asla eskisi gibi olmayacaksın. Belki her fırsatta bu olayı onun yüzüne vuracaksın. O da zaten her şeyi öğrendiğini bilmenin rahatlığıyla sana o telefonda duyduğun konuşmadan belki daha ağır sözler sarf edecek. Belki artık nasılsa biliyorsun diye, dışarıda daha fazla zaman geçirmeye başlayacak. Dostum, bu şartlarda bir hayat gerçekten zor. Ve böyle bir ortamda kızının gerçekten mutlu mesut büyüyeceğini düşünüyorsan, üzgünüm ama yanılıyorsun.
Sevgili dertli dostum, bu konuda vereceğin karar tamamen sana ait. Söylediğim gibi eşinle önce sakin biçimde konuş. Konuşmanın gidişatı olacakları zaten yönlendirecektir. Bu konuda kendisinin düşünceleri de tabii önemli. Ve dediğim gibi birilerinin ne diyeceğini değil de, bu konu hakkında kendi düşüncelerinizi esas alarak bir karara varın. Sana daha farklı tavsiyelerde bulunmak isteyen okurlarımız olabilir. Onlar da düşüncelerini yorumlara eklemeyi unutmasınlar. Şimdilik hoşçakalın.
Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Instagram