Nergis Çiçeğinin Hikayesi

Ocak 23, 2019



  Efendim herkese merhabalar. Bir mitoloji hikayesiyle daha huzurlarınızdayım. Hani dedik ya, mitolojiler insanların dünyayı anlamlandırma çabasından doğmuştur. Böylelikle mitolojik hikayeler her şeyin oluşumunu, var olma nedenini açıklamaya çalışır. Bugünkü hikayemizde nergis çiçeklerinin hikayesini anlatacağım size. Hani baharın müjdecisidir nergis çiçekleri. Kışın soğuk ve karanlık yüzü çekilip, bahar geldiğinde kırlarda açarlar... İşte o çiçeklerin aslında çok hüzünlü bir hikayesi var. 

 Aslına bakarsanız bu hikaye birçok farklı şekilde anlatılır. Benim sizlere anlatacağım türü, içlerinde benim en mantıklı ve detaylı bulduğum hikayedir. Umarım beğenirsiniz, diyerek hemen hikayemize başlayalım. 

 Bir önceki mitolojik hikayemizde sizlere Hera'dan bir hayli bahsetmiştik. Hikayeyi okumamış olan dostlarımız Vakitsiz Öten Horozların Hikayesi başlıklı yazımızı okuyabilir. Orada Hera'nın ne kıskanç, ne huysuz bir kadın olduğunu anlatmıştım sizlere. İşte bu Hera, bugünkü hikayemizde de dolaylı yollardan da olsa dahil olacak. 

 O zamanlarda Tresias adında bir kahin var. Bu kahin, tam yedi yıl boyunca bir kadın olarak yaşamış. Tabii bu mitolojik varlıklar, istediklerinde istedikleri kılığa ve cinsiyete bürünebiliyor. Tresias da kendisini bir kadına dönüştürüp, yedi yıl boyunca böyle kalmış. Bu süre zarfında kadınların cinselliğe olan merakının, aslında sanıldığından daha fazla olduğunu tespit etmiş. Üstelik bunu gidip Zeus'a söylemiş. Sen misin söyleyen, Hera sinirinden deliye dönmüş. Tabii söz konusu kadınların cinsel yaşamı olunca Hera'nın bu konuda maşallahı var! Kırdığı cevizlerin Zeus'un kulağına gitmesinden de çekiniyor. Hal böyleyken Teresias'a verilecek bir ceza kaçınılmaz olmuş ve onu kör etmiş. 

 Zeus bunu görünce çok üzülmüş. Demiş ki " Tresias, bizim hanım yapmış bir eşeklik, onun sana verdiği bu cezayı geri alırsam, halim harap olur. Ama telafi etmek için ben sana geleceği görme yeteneği vereyim de bari, gözlerine ihtiyacın kalmasın" Böylelikle Tresias, Atina'nın en ünlü kahini olmuş.

 Günlerden bir gün Atina'da bir çocuk doğmuş. Çocuğun adını Narcissus koymuşlar. Ve o zamanlarda adet, doğan çocuklar kahine götürülür. Yaşamıyla ilgili kehanetlerde bulunur kahin. Narcissus'u Tresisas'a götürdüklerinde, Tresias onun hakkında önemli bir kehanette bulunmuş. Demiş ki, bu çocuk çok yakışıklı olacak. Herkes ona aşık olacak. Cümle Atina'da ona aşık olmayan cinsi latif kalmayacak. Bu çocuk mutlu ve uzun bir ömür yaşayabilir. Ama tek bir şart var! Çocuk asla kendi güzelliğini görmemeli. 

 Gel zaman git zaman Narcissus büyümüş. Kahinin dediği gibi inanılmaz yakışıklı bir zatı muhterem olup çıkmış kendileri. Fakat çevresindekiler de kahinin sözünü tutmuş ve kendisini görmemesini sağlamışlar. Narcissus aslında çok memnunmuş hayatından. Tanrıçalardan perilere kadar herkes ona aşık olmaya başlamış. Ama Narcissus hiçbirine yüz vermiyormuş! Her birine bir kusur bulup yolluyormuş. Hiç kimse yeterince "iyi" değilmiş onun için. Narcissus kendi yüzünü hiç görmemiş ama yine de kendisine karşı içten içe duyduğu bir hayranlık varmış. Kendisini hep "üstün" görür kimseleri yanına yakıştırmazmış. 




 Bir gün Echo çıkmış Narcissus'un karşısına. Echo, bir su perisi imiş. Ve tabii o da bizim fettan Hera'nın gazabına uğrayan bir mağdurmuş aslında. Echo, iyi hoş kızmış da, zamanında biraz gevezeymiş. Çok konuşur, başladı mı susmak bilmezmiş. Hera bu gevezeliğe dayanamamış tabii. Echo bir gün öyle bunaltmış ki Hera'yı konuşmasıyla, Hera " Aaaaa bu nedir yahu! Kız azcık sus! Senin yüzünden fettanlık düşünemiyorum!" deyip, hemen Echo'nun konuşma yeteneğini elinden almış. Echo, o günden sonra hep, en son söylenen sözü tekrar etmeye başlamış. 

 Hani yüksek bir yere çıkıp bağırdığınızda, son sözünüz yankılanır ve biz ona eko deriz ya; işte o eko aslında bizim mitolojideki Echo'nun iç çekişiymiş. Valla ben de mitolojinin yalancısıyım a dostlar. 😊 

  Efendim bir gün Echo, Narcissus ile karşılaşmış. Tabii görür görmez vurulmuş. Ama Hera'nın gazabı yüzünden konuşamıyor. Bunu bildiği için de aniden ortalıktan kaybolmak zorunda kalmış. Narcissus "Kim var orada?" diye sordukça, Echo sadece "orada" diyebiliyormuş. Narcissus da sıkılmış bu oyundan ve muhtemelen Echo için " Yazııkkk, gül gibi kızdı ama deli herhalde" deyip, Oradan ayrılmış.😊 O günden sonra da Echo ne zaman Narcissus'a yaklaşmaya çalışsa, Narcissus onunla ilgilenmemiş. 

  Şimdi geliyoruz hikayenin asıl bombasına. Echo bir içerlemiş bu duruma bir içerlemiş. Aynı zamanda nasıl aşık, nasıl aşık, gün geçtikçe eriyor adeta. Zavallı kızcağız bir deri bir kemik kalmış kederinden. Bakmış bu iş böyle olmayacak, "madem bana yar olmuyor, kimseye olmasın" deyip, tarihin gelmiş geçmiş ennnn dehşet verici ve etkili bedduasını etmiş. Sıkı durun geliyor hele;

 "Eyyy Narcissus, bu zavallı Echo, senin yakışıklılığın yüzünden eridi bitti. Ama dilerim sen de mutlu olma. Ben nasıl senin güzelliğinde eriyip bittiysem, sen de kendi güzelliğinde eriyip, bit. Kendi güzelliğin senin sonun olsun! Ama yine de bu dünyaya senin güzelliğinden bir anı kalsın. İnsanlar, bunu gördükleri zaman, benim aşkımı, senin güzelliğini hatırlasın!" demiş.




 Efendim o anda Olympos dağı bir hareketlenmiş, tüm Tanrılar ve Tanrıçalar bu bedduayı duymuş. O esnada Hera " Ayy yine mi bu sersem şey! Keşke şunun düşünme yeteneğini de elinden alsaydım" diye düşünmemiş değil tabii. 😊 Ama diğer Tanrıçalar bu kadar kayıtsız kalamamış bu yürek dolusu acıya. Ve bedduayı kabul etmeye karar vermişler. Hikayenin bundan sonrasında " Yandın sen oğlum Narcissus" demekten başka şansımız yok yani.😊

 Şimdi bu beddua kabul edilirken, herkesin aklına Tresias'ın kehaneti gelmiş. Hani dedi ya, bu çocuk kendisini görürse onun sonu olur diye. Edilen beddua da bu kehanetle örtüşüyor. İşte bu nedenle Narcissus'un aklına birden göl kenarına gitmek gelmiş. Gölün kıyısına gitmiş, göle eğilmiş, bir su içeyim bari demiş. Ama bir de bakmış ki sudaki yansımasına, o da ne? Amanıınnn bu ne güzellik! Yani bunca zaman kendimi görmedim ama bu kadınlar da bana aşık olmakta haklıymış birader! deyip, suya biraz daha eğilmiş. Aman şu kaşın heybetine, şu saçın güzelliğine, burnun hokkalığına bakın derken, Narcissus cumburlop diye suya yuvarlanmış. Oracıkta boğulmuş kalmış. Tabii su perileri buna acımışlar, sudan çıkarmışlar ama iş işten geçmiş. 

  İşte o anda, Narcissus'un cansız bedeninin durduğu yerde bir çiçek bitmiş a dostlar. Bu çiçek o günden beridir, talihsiz aşıkların kederini ifade edermiş. Güzelliğiyle her bahar açarken, Narcissus'ın yakışıklılığından Echo'nun hüznünden bir parça taşırmış içinde. Şimdi bu kadar anlattık, çiçeğin görselini paylaşmamak olmaz değil mi? Buyurunuz, bakın ne kadar güzel...




  Tabii Narcissus'tan bize kalan yalnızca Nergis çiçeği değil. Hani kendini çok beğenen insanlar vardır ya! Onlara "Narsist" deriz. Hikayeden yola çıkarak "Narsizm" kavramının temellerinin de Narcissus'tan geldiğini hemen belirtelim. 

 İşte böyle dostlar. Bugün de mitoloji köşemizde sizlerle bir hikaye daha paylaşmış olduk. Yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım. Takipte kalmayı unutmayın. Şimdilik hoşçakalın. 

  Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+Instagram

Benzer İçerikler

67 yorum

  1. Zeusun kulağına gitmesin....
    Kalemine yüreğine saglik
    Bir bütünlük içinde bağlı hikayeyi çok sevdim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Sibel Hanım. Beğenmenize çok sevindim.:D

      Sil
  2. Ekonomi nereden geldiğini öğrendim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ekonomi Echo'dan mı gelmiş yoksam :D:D

      Sil
    2. Bu telefondan bir daha yorum yapmıyacam :) eco

      Sil
    3. Heeee jeton anca düştü yaa.:) O telefonun otomatik klavyeleri adamı hasta ediyor Yusuf Bey.:) Otomatik kısmı kapatın. Sanki bizden iyi biliyorlar da hemen leb demeden leblebiyi anladıklarını sanıyorlar. :)

      Sil
    4. Beni bazen delirtiyor bu akıllı telefonlar

      Sil
  3. Amanınnn! onlar ne büyük acılar. O narsisst hak etmiş bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinn hak etmiş. Boğuluvermiş gaarii. Yazıktır Echo'ya günahtır:D

      Sil
  4. Ben bu mitoloji hikayelerini nedense çok severek okuyorum ya :)) değişik geliyorr. Nergis çiçeğinin ve narsistlerin kökeninin nasıl geldiğini de bu hikaye sayesinde duymuş olddum :)) emeğinize sağlıkkk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok severim mitolojiyi. Daha ne hikayeler var. Dertlerden fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum böyle :) Beğenmenize sevindim. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  5. Nergis çiçeğinin hikayesini büyük bir keyifle yazmışsın bir o kadar keyifte ben aldım okurken sevgili dertanası 👏🏻👏🏻
    Çok güzel bir hikayeydi gerçekten anlatışına hayranım her zaman olduğu gibi
    Teşekkür ediyorum 🌸🌸🌸🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sana teşekkür ederim arkadaşım.:) Beğenmene çok sevindim. Daha ne hikayeler var mitolojide ama dertlerden ancak bu kadar fırsat bulabiliyorum. :)

      Sil
    2. Daha fazla mitolojiye ağırlık istiyoruz 🌸🌸🌸

      Sil
    3. Ben de istiyorum ama dertlerden pek fırsat kalmıyor Seyhancım. Edebiyat ve bu konu için ayrı bir blog açma fikri var kafamda. Ama yetişemem şu sıralar iki bloğa o yüzden ilerleyen zamanlara bıraktım bu fikri.

      Sil
  6. Ah ha aha bu Yunanlıların mitolojik hikayeleri günümüz dizilerini aratmaz.Aşk,intikam,hasetlik ne ararsan var.Nergis çiçeğinin de şimdi tam zamanı.Hatta geçtiğimiz hafta sonu Karaburun'da nergis festivali vardı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii canıım onlar bütün anlatı türlerinin temelidir aslında. Destanlardan bile önce mitolojiler varmış. Tüm hikayelerin kaynağıdır o entrikalar, hasetlikler falan. :) Günümüze kadar da gelmeyi başarmış o konular. Aslına bakarsanız insan, yüzyıllar geçse de değişmiyor. Temelinde hep aynı bencillik ve hırslar var. Anlatılan hikayeler de bunlardan ilham alıyor. Teşekkür ederim yorumunuz için. :)

      Sil
  7. Bende diyorum küçükten beri annem bizim eve neden ayna almıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa değil mi Engin Bey.:) :) Şu alemde bir Narcissus bir de Engin Bey zaten :) :) Ayy ne alemsiniz yaa güldüm yine gece gece :)

      Sil
    2. yüzünüzden gülümse eksik olmasın saygılar gülhan hanım

      Sil
  8. Zevkle okudum yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  9. Kaleminize sağlık.Başarılı bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  10. O vakitler iş güç yok tabi muhteremlerin işi gücü aşk meşkmiş.:)
    anlatım harika olmuş sevgili Dert Anası. Çok beğendim. Bu arada sayfanın teması nefis olmuş.hayırlı olsun Anacım.
    Cidden çok kurumsal bir hava katmış güzel blog sayfana. Bu konuda bana da yardımcı olsan keşke dert anası. al sana başka bir dert. Ben de tema değiştirmek istesem nasıl yol almam lazım ??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize çok sevindim Taner Bey. Yaptığım paylaşımlar arasında en çok mitoloji hikayelerini seviyorum. Çünkü bunlarda kendi üslubumu daha rahat kullanabiliyorum. Sizlerden de böyle olumlu tepkiler almak çok güzel gerçekten. :) Temayı beğenmenize çok sevindim. Tema diğer dert anamız Aso'cuğumun maharetli ellerinden çıktı. Ben böyle yazar çizerim ama teknik konuda bilgim yok. İşin o kısmı diğer dert anamızın uzmanlık alanı. Kendisine bir ulaşın isterseniz, nasıl yapmış anlatır size müsait zamanında. Teşekkür ederim keyifli yorumunuz için. :)

      Sil
  11. Vallaha bayıldım çok beğendim

    YanıtlaSil
  12. Nergis çiçeğinin hikayesi için kaleminize sağlık. Zeus duymasın ;)

    YanıtlaSil
  13. Konu direk Zeus'la ilgili değil tabii ama mitolojinin her yerinden Hera çıktığından Zeus da dolaylı yoldan dahil olabiliyor. Teşekkürler, beğenmenize sevindim.

    YanıtlaSil
  14. heey yedi güzel yorumuna yanıtımı bi oku amağğğ :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam geliyorum amaağğ :) Alemsin sen yaa seviyorum ben seni Deep'çiim :)

      Sil
    2. yanii, yazımdaki sondan bir önceki paragrafı okudun muuuu anlamadım kiiii :)

      Sil
    3. heey tımıms, ben sezai karakoç anekdotunu seversin diye dediydim, edebiyat seviyon yaa, sen de benim gibi edebiyatçı dedikodusu seversin diye demiştim ayolcuum :) tişkir:)

      Sil
    4. Ya onu okumuştum zaten Deep'çim. O anekdotu duymuştum önceden de. Okulda bize anlatmışlardı Garipçiler dışında yeniliği sürdüren şairler başlığına dahil ediliyor bu şairlerin büyük bir çoğunluğu. Yedi Güzel Adam adıyla kimlerin kastedildiği belli değil. Sezai Karakoç da nüktedan bir kişiliğe sahip. O yüzden Rasim Özdenören ve Ben diyor Yedi Güzel Adam için. :)

      Sil
    5. Deep'çiim sevmem ki edebiyatçı dedikodusu. :) Sezai Karakoç'un maşallahı var. Yaşı bir hayli ilerledi ama gayet iyi durumda. Diriliş dergisini arada bir yakın zamanlara kadar halen çıkarıyordu diye biliyorum. Gençler ve özellikle şiire yeni başlayanlar onu ziyarete gitmeyi çok sever. O da gençleri kıramazmış. En sevdiği şey lavantalı kolonya ve çiçekmiş. Ziyaret edenler mutlaka bunları götürürmüş ona. Al sana bir edebiyatçı dedikodusu daha :)

      Sil
    6. oleeey heey yaaa bunları yaz işteğğğğğğ :) dert anası değil misiin ben de bu dedikodularııı dert ediyoom, bayılırıım :) işin çooook :)

      Sil
    7. Bana o zaman bir soru sor iletişim kutusundan ben de cevap vereyim. Çok eğlenceli olur :)

      Sil
  15. Bu gün hiç yazı okuyacak ve yorum yapacak halim yoktu ancak çok değerli Dertlidostum Gülhan Hanımefendi her yazımı satır satır okuyarak yorumlar yapar. Teşekkürü borç bliliyorum. Ben de Dertli dostumun yazısını okuyayım, sitesinde gezinti yapayım diye bir kaç kez bilgisayar başına geçtim her defasında bir mani çıktı yarıda kalmıştı. Nihayet okuma fırsatı buldum. İyi ki de okumuşum; narsist kelimesinin kökenini öğrenmiş oldum. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Fatih Bey ne demek. :) Siz de her zaman yorumlarınızla bize destek oluyorsunuz. Evet narsizm Narcissus dan geliyor ve nergis çiçeği. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. :)

      Sil
  16. Cok güzel yazmissin canim, nergis de sevdigim ciceklerdendir 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Derya Hanım. Ben de severim Nergis çiçeğini. Hikayesini de yazayım dedim böylelikle. :)

      Sil
  17. Fazla bağırmayın eko yapıyor :) Ekoyu da öğrendik sayenizde :) Te

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yazacaktım yarım kaldı :)

      Sil
    2. Teşekkür ederim İbrahim Bey. Olsun bazen bana da öyle oluyor yazarken. Evet ekonun hikayesi de böyle hep o Hera'nın yüzünden her şey. :)

      Sil
  18. Nergis çiçeğinin hikayesini çok beğendim çok güzel anlatmışsınız teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yorumunuz için. Beğenmenize sevindim.

      Sil
  19. narsizim'in kaynağı Narcissus'mus demekki. Ne Narcissus'mus be :) Bu arada hikayeye kendi düşüncelerinizi katarak yorumlamışsın güzel bir anlatım olmuş. Kendimi sohbet ediyor havasında hissettim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Narsizm. Narcissus'tan geliyor ve nergis çiçeği. Teşekkür ederim beğenmene sevindim. Mitolojiyi böyle anlatmayı seviyorum. :)

      Sil
  20. ayyy mitleri dee herayı daaa narsisti dee nergiz çiçeğini deee (her yıl karaburunda festivali oluyor ocak ayındaa, bir gün görücam işallah :) çok severiiim :) heey castle iyi gidiyoo. dördüncü sezondayım. özel bişiler olmadı. beckett vuruldu uf oldu eyse geçtiii :) ikisinin ilişkileri götürüyo diziyi, pek tatlişler yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaa festivalini bilmiyordum. Gitmek lazım bir gün. Castle iyi gidiyor bende de ama ben o kadar ilerleyemedim. Blogla yorumlarla uğraşmaktan pek vakit kalmıyor şu sıralar. 3. Sezon 18. bölüme geçiyorum şimdi. Hani şu buz deposunda kaldılar falan. Heyecanlı bölümdü. Ben yavaştan geliyorum. :)

      Sil
  21. Zeus ne demiş; "bizim hanım yapmış bir eşeklik.."🤔😀 Bunu ancak Türkler söyler..Zeus da Türk olmalı herhalde..✔😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen öyleydi Ertuğrul Bey. :) Yunanlılar yoksam bizim mitolociyi de mi kendilerine mal etti. :) :)

      Sil
  22. Mitololojiye biraz ilgim var. Kendi düşüncelerinizi katarak daha etkileyici bir hal almış. Herkesin dikkatini çektiği gibi narsizm bölümü benimde çok dikkatimi çekti. Yeni hikayelerinizi bekliyoruz

    YanıtlaSil
  23. mitoloji çok severim ama bu tarz anlatınca pek tatlı olmuş..bayıldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyleyse, devamını en kısa zamanda getirelim bu hikayelerin :)

      Sil
  24. Nergis çiçeğini çok severim. Narcissus içinse çok üzüldüm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nergis çiçeğini ben de severim ve hikayesini anlatmak istedim. Evet Narcissius üzücü bir hikayeye sahip.

      Sil
  25. Mitolojik hikayeler her zaman şaşırtıcı ve güzel oluyorlar. Eko nun hikayesine bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize çok sevindim. Teşekkürler yorumunuz için. :)

      Sil
  26. Nergis çiçeğinin hikayesini sayenizde dinledim🤗 Mitolojiyi severim ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok severim mitolojiyi Meltem Hanım. Tam da nergis çiçeklerinin mevsiminde okudunuz hikayeyi. Beğenmenize sevindim. Teşekkürler. :)

      Sil
  27. Ne güzel bir anlatım bu böyle. Çok eğlendim okurken. Mitolojiyle ilgili hikayeler arıyordum sitenizi keşfettim. Gmail hesabım yok o yüzden takibe alamıyorum. Ama bundan böyle ziyaret edeceğim sitenizi. Danimarkadan selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize çok sevindim gerçekten de. Her zaman bekleriz. :)

      Sil
  28. Bu hikayenizi de okudum ne güzel anlatımınız var teşekkürler keyif kattınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiyseniz ne mutlu bana teşekkür ederim. :)

      Sil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe