Ekmek Yoksa Pasta da Yemeyin!

Ekim 27, 2018



  "Merhaba dert anası. Ben 35 yaşındayım. Kilolarımdan çok çekiyorum. Obezite hastasıyım. Son 1 yıldır sağlığımı tehdit edecek kadar kilo aldım. Doktora gittim. Acil kilo vermemi söyledi. Çok ağır bir diyet listesi verdi. Kesinlikle ekmek yok dedi. Ama ekmeksiz doymuyorum. Bende doymak için sadece kahvaltıda diyetin yanında şu küçük kruvasanlardan yedim bir iki adet fazla değil. Bu ay hiç kilo verememişim. Doktor çok kızdı bana. Yemek yemeyi özellikle tatlıyı çok seviyorum ve sanırım yeme bağımlısıyım. Yeme bağımlılığı en zor bırakılan bağımlılık bence. Şekersiz çay kahve içmek çok kötü geliyor. Kilom çok fazla sporda yapamıyorum. Hareket ettikçe nefesim daralıp belim bacaklarım çok ağrıyor. Doktor spor yapmamı söyledi ama yapamıyorum. Ne yapsam beni motive edecek önerileriniz varmı veya bildiğiniz daha hafif çabuk kilo verdiren bir diyet gibi. Bu durum beni çok zorluyor. Yardım edin lütfen."


 Sevgili dertli dostum, mesajını okurken yüzümde ister istemez bir tebessüm oluştu. Ve şu meşhur Fransız kraliçesi Marie Antoinette'i hatırlattın bana. Hani Fransız halkının açlıktan kıvranıp, ekmek bulamadığı bir dönemde "Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler" diyen bahtsız güzel... 
  Bu söz, tarihte Fransız devriminin ateşini yakmıştı. Ve Aynı zamanda Antoinette'i genç yaşında kellesinden etmişti. Peki sen hangi yolu seçeceksin? Kendi yaşamın için bir devrim ateşi yakıp, hak ettiğin sağlıklı yaşama mı kavuşacaksın? Yoksa kötü tercihlerin yüzünden genç yaşında sağlığını mı kaybedeceksin?
  Bu karar tamamen sana ait dostum. Kararını verirken, aşağıdaki görselde yer alan iki sağlıklı beslenme duayeni, sana ilham kaynağı olsun istersen. 😉




   Sevgili dostum, öncelikle şunu ifade edeyim ki bir doktora başvurarak zaten doğru olanı yapmışsın. Bu insanlar yıllarca okuyup, ilim irfan öğreniyorlar ve dolayısıyla biz, onların sözünün üstüne söz söyleme hakkına sahip değiliz. Bu yüzden benden sakın yeni bir diyet listesi falan bekleme. Benim burada sana yapacağım şey, yalnızca motivasyonunu sağlamak için bazı öneriler olacaktır. Hatta motivasyon için "ille de altın steteskop isterim" dersen, seni mi kıracağız. Buyur, hem de en 24 ayar olanından...😃





 Şunu kabul etmelisin, kilo vermek için doktorun sana ne söylemiş ise, onları yapman gerekiyor. Yani neyi, günün hangi vaktinde, hangi miktarda yemen gerekiyorsa, o şekilde yemelisin. Tabii bu arada bu yiyeceklerin arasına kendinden "küçük" kruvasanlar, "mini" pizzalar, "mikro boy" börekler falan eklememen gerektiğini, doktorundan fırçayı yeyince artık anlamışsındır değil mi? 

 Ekmek yemeden doymadığını söylemişsin ama sen de biliyorsun ki bu, yalnızca alışkanlıklarından gelen bir durum. Sen alışkanlıklarını terk edip sağlıklı beslendikçe, göreceksin ki ekmek yemeden de pek ala doyabiliyorsun. Yalnızca biraz sabırlı olup, bir süre boyunca doktorun diyet listesini eksiksiz uygularsan, vücudunun buna alıştığını fark edeceksin.
  
 Sevgili dertli dostum, diyetler belli kalorileri günlük miktarda almak üzere programlanırlar. Sen o "küçük" dediğin tatlı zehirleri, bu diyetin arasında midene indirdikçe, o diyetin kalorisi tamamen bozuluyor. Sonra da doktora gidip, tartıya çıktığında gördüğün kilolar sana kısa süreli bir dumur hali yaşatıyor. Bu çok normal...  Bu nedenle artık yemeklere ekleme yapmak yok. Ve özellikle şekeri tamamen bırakman, senin yararına olacak. Çünkü doktorların da dediği gibi "şeker en tatlı zehirdir." 





  Muhtemelen bu yazdıklarımı okurken, "kolaysa sen yap" demiş olabilirsin. Evet, haklısın. Hemen anlatayım ki, ben yaptım bunu zamanında. Yaşamımda 5 yıldan bu yana şekere, paketlenmiş gıdalara kesinlikle yer yok. Eskiden kahveyi çok fazla tüketir, her fincana birkaç şeker atmadan onu içemezdim. Hatta marifetmiş gibi "şekersiz içeceğime, hiç içmem daha iyi" diye saçmaladığımı çok net hatırlıyorum. Ama sonra kilolarla başımın derde girmeye başladığını hissettiğimde, şekersiz kahve içmeye başladım. 

 Evet ilk içtiğimde tadı berbattı gerçekten. Ama birkaç kez böyle içtikten sonra, bundan keyif almaya başladığımı hissettim. Ve aslında bir kahve fincanının içine onca şekeri atarak, yıllardır kahve değil de şekerli ve tadı berbat olan bir sıvı içtiğimi anladım. Çünkü ancak bu sayede kahvenin ve çayın gerçek tadının nasıl olduğunu öğreniyorsun. Emin ol zor değil. Ön yargılarından kurtul ve birkaç kez dene. Söylediklerimi yaşayacaksın. Ama yook tatlısız yapamam dersen, Canan Hocamızın bu capsi, sana belki motivasyon kaynağı olabilir ne dersin? 😉😂😃




 Hatta bu capsleri, buzdolabının kapağına ve evdeki yiyecek zulalarının üzerine yapıştırırsan, biraz daha motive olmana yardım eder diye düşünüyorum. Hocamızın bu muzip bakışı, seni tatlı yemekten epey bir alıkoyar bence. 😈

  Sevgili dostum, mesajında bir yeme bağımlısı olduğunu kabul etmişsin. Bu kabul edişin için seni tebrik etmem gerek. Çünkü birçok kimse, birçok şeyin bağımlısı olduğu halde, bunu kabul etmedikleri için, bağımlılıklardan kurtulmak çok zor olabiliyor. Senin bunu kabul etmen, kesinlikle doğru atılan bir adım. 




  Evet,  fazla yemek yemek de, tıpkı diğer bağımlılık türleri gibi bir bağımlılıktır. Ve bunun altında yatan çeşitli nedenler vardır. Bu konuda doktorunla da konuşup, kendisinden onay alarak bir terapiste başvurman, sana fayda sağlayabilir. Çünkü bu alışkanlığın ile sen, yaşamında görmek istemediğin bazı şeyleri gölgelemeye ve bastırmaya çalışıyor olabilirsin. Fakat bu nedenler sen onları bastırmaya çalıştıkça aslında daha da ağır bir biçimde seni rahatsız eder. Terapistin de yardımıyla yaşamından çok fazla yemek yemenin sebebi olan şeyleri atman mümkün. 

 Bu esnada kendine yeni hobiler edinmek, seni biraz oyalayabilir. İlgi alanların ne ise, bu yönde bir hobi seçebilirsin. Örneğin takı tasarımı yapmak, kokulu taş veya sabun yapımı gibi keyifli hobiler, seni mutlu edebilir. Bu sayede sürekli yemeği düşünmek zorunda kalmazsın. 

 Birçok obezite hastası, yemek bağımlılığının en zor bırakılan bağımlılık olduğunu savunur. Ama aynı şeyi bir alkol bağımlısına ya da uyuşturucu bağımlısına da sorsan, sana aynı şeyi söylerler. Yani aslında herkese kendi içinde bulunduğu durum zor gelir. Bu nedenle mesajında savunduğun bu tezi elemek zorundayız. 

 Hem düşünsene bir, insanlar en ağır uyuşturucuların ve zararlı maddelerin bağımlılığından bile istikrarlı durarak arınabiliyor, biz birkaç yağ tulumu patates kızartmasından, üç beş göbekli hamburgerden, yapış yapış, eciş bücüş şeker depolarından korkacak değiliz ya canım! 😍 Çekilin bakalım yolumuzdan sağlıksız şeyler, bizim dertli dostumuz kilo verecek ve siz buna engel olamayacaksınız! Bundan sonra yaşamımızda sizlere yer yok! Bakınız ne diyor Doktor Nowzaradan 😏 Hızlıca kilo vermemiz gerekiyormuş. 




 Bir de spor yapamadığından söz etmişsin. Doktorun sana nasıl bir spor programı uygun gördü bilmiyorum tabii. Ama muhtemelen bu, seni ilk etapta zorlayacak şekilde bir program değildir. Elbette bacakların ağrıyacak, belin seni zorlayacak. Çünkü artık bacakların ve belin vücudunu taşımakta zorlanıyor. Ve sen hareketsiz kaldıkça, bu ağırlık sürekli bacaklarını ve belini rahatsız etmeye devam edecek. 
  Birden bire maraton koşusuna çıkmanı senden hiç kimse beklemiyor. Ama mümkün olduğunca hareket etmeye çalış. Örneğin mutfaktan su mu almak istiyorsun? Bunu başkasından isteme, kalk ve kendin al. Çöpler mi atılacak? Markete mi gidilecek?Evin ufak tefek işleri mi var? Bunların hepsini kimseden yardım almadan kendin yapabilirsin. Elbette ilk günler zorlayacak ama sonra hafiflediğini ve ferahladığını hissedeceksin. Bu arada markete gittiğinde kendini kaybedip, zararlı gıdalar reyonunda soluğu almaktan korkuyorsan, işte senin için eğlenceli bir caps daha 😊




   Sevgili dostum, benim sana olan tavsiyelerim şimdilik bu kadar. 
 Kendine çok iyi bak. Kruvasandan uzak dur, diyetine sadık kal. 😊En kısa zamanda senden, bize kilo verme serüveninde kaydettiğin başarılarını anlatacağın yeni mesajlar bekliyorum. 
  
 Bugün fazla kilolara değindik dostlar. Konu hakkındaki görüşlerinizi yorumlara eklemeyi ve bizi takip etmeyi unutmayın. Hoşçakalın. 

 Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+Instagram

Benzer İçerikler

24 yorum

  1. harika bir yazı olmuş, ben de sıkı bir diyetteyim bazen motivasyonumu kaybedip kaçamaklar yapıyorum, Canan hocanın capslerini buzdolabına yapıştırmak faydalı olabilir diye düşünüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Capsler gerçekten hem esprili hem de motive edici. O kaçamak anlarında faydalı olabilir. Aramıza hoş geldiniz. Beğenmenize çok sevindim. Teşekkürler. :)

      Sil
  2. Bir gün bende başarırım inşallah🙈 yine çok güzel bir konu ve güzel bir yazı olmuş Gülhan hanım emeğinize sağlık😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe Hanım, istemek başarmanın yarısıdır derler. İnanıyorum size. Ancak sizdeki yemek tarifleri çok güzel olduğundan zor olduğunu tahmin edebiliyorum. :)

      Sil
    2. Teşekkürler aramıza hoş geldiniz. :)

      Sil
  3. bende şekerli çayı bıraktım ama kahve için bir şey diyemeyeceğim :) paketli yiyeceklerin neredeyse hepsi zararlı, çocuklara da bu konuda laf anlatırken buluyorum bir çok kere kendimi. Sonra bir bakıyorum onları uyutup ben yemişim :) tabi çok nadir,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanın kahve şekersiz çok daha güzel oluyor. Kesinlikle tavsiye ederim. Kahvenin tadını alabiliyorsunuz. Çocukların canları reklamlarda görünce mutlaka o zararlı şeylerden istiyor. Buna tamamen engel olmak mümkün olmasa da, en azından sınırlandırılabilir. Çok teşekkürler güzel yorumunuz için. :)

      Sil
  4. Umarım derdimiz olmaz ve yazmam size ama güzel motivasyon olmuş. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette derdiniz olmasın. Ama bize yazmak için mutlaka derde lüzum yok. Bazen sevinçlerinizi de paylaşabilirsiniz bizlerle. Buna daha çok seviniriz hatta. Hoş geldiniz :)

      Sil
  5. Abartmadan yemek gerek. Rahmetli anneannem ve babaannem derlerdi ki, saman başkasınınsa, samanlık sizin. Çok doğru. Taşıncaya kadar yemenin anlamı yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskilerin birçok sözü çok doğru zaten. Bazen insan kendisini tutamayabiliyor yemek konusunda ama yine de kontrolü elden bırakmamak lazım.

      Sil
  6. gerçekten ben de şu tatlılara ara versem iyi olacak kilodan dolayı değil de şeker artık sinyal vermeye başladı yaş ilerledikçe ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence ara vermeyin tamamen bırakın. Şeker ciddi bir problem. Ben oldum olası tatlıları sevmedim. Yalnızca şekerli çay ve kahve içerdim. Onu da bıraktığımdan bu yana çok daha sağlıklıyım.

      Sil
  7. Uzun zamandır diyetle yaşıyorum diyebilirim.Çay ve kahvemi yaklaşık 15 yıldır şekersiz içerim.Bir fincan çaya 4 adet kesme şeker atan biriydim.Şeker hastalığımdan sonra şeker ve ekmek hayatımda neredeyse yok :) Hayatımdan onları çıkarınca daha dinç ve enerjik olduğumu fark edebiliyorum.Motive eden güzel yazınız için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet eskiden maalesef ben de çok şeker kullanırdım. Ama alışınca şekersiz içmek daha çok keyif veriyor. Yorumunuz için ben de size teşekkür ederim.

      Sil
  8. Ülkemizin mutfağı çok zengin ve maalesef karbonhidrat ağırlıklı beslenme alışkanlıkları işte böyle sağlık sorunlarına yol açıyor. Benimse şöyle bir önerim olacak: Büyük miktarlardaki kilo kaybı gereklilikleri moral bozar. Diyelim 20 kilo vermek zorundayım denirse o rakam zihnimizde büyür de büyür. Ben 3'er kiloluk mini hedefler koymayı öneriyorum. Her 3 kilo gittiğinde 1 her şey serbest günü uygulamak morali yüksek tutmayı ve devamını getirmeyi kolaylaştırabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel önerilerde bulundunuz. Teşekkürler...

      Sil
  9. iviiit di mi amaa, az yemek ve hareket tabiiii :) eh şeker de haklısın yanii :)

    YanıtlaSil
  10. Valla şekeri bıraktım ben çok iyiyim artık herkese tavsiye ediyorum. Bu arada yeniledik ortalığı sağı sağı solu gördün mü beğendin mi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hıhım ivit iyi her şey :) etkinliğe de katıldınız ne güzeeel :)

      Sil
    2. Evet etkinliğe katıldık hemen seni de ekleyeyim. :)

      Sil
    3. Ekledim. Yaşasın blog kardeşliği :)

      Sil
    4. vivaaaaaa dert anasıııııı :)

      Sil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe