İçinizdeki Gücü Açığa Çıkarın
Ekim 10, 2018 "Merhaba dert anası. Benim sorum bir evlilik yapmış ve bu evlilikten hayal kırıklığına hatta hakaret ve darba maruz kalmış kadınların, sırf anne baba evine dönmemek için evliliğine devam etmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?"
Merhaba sevgili dertli dostumuz. Öncelikle bu soruya karşı ben de bir soru sormak istiyorum. "Neden bir kadın, sevmediği, hatta şiddet gördüğü bir eşe ya da anne baba evine muhtaç olsun?" Nasıl ki bir erkek tek başına kaldığında başının çaresine bakabiliyorsa; bir kadın da aynı şekilde ayakları üzerinde kalmayı başarabilir. Bunun için yalnızca biraz cesarete ihtiyacı vardır. Hepsi bu...
Bu konunun derinliğinde aslında toplumda yüzyıllardır kabul görmüş olan bazı değer yargıları var. Bu yargılar, bir kadının ya koca ya baba evinde olmasını uygun görüyor. Buradan hareketle boşanma fikrine bazen" Gelinlikle girdiğin evden ancak kefenle çıkarsın!" şeklinde tepki veriliyor.
Ama işin özüne baktığımızda bu değer yargılarının dünyanın her yerinde, yüzyıllardan bu yana var olduğu gerçeğini görüyoruz. Buna rağmen, hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayan, hatta çok daha ötesine giderek tarihe, bilime, sanata yön vermeyi başaran kadınlar da var. Yani aslında kadın, hiç kimseye muhtaç değildir ve dilerse, her istediğini elde eder.
Bu durumda evliliği devam ettirmeye çalışmak, anlamsız. Çünkü eş artık size destek değil, köstek olmaya başlamış! Arada çocuklar bile olsa, emin olun şiddet uygulanan, huzursuz bir evde büyüyen çocuklar, anne ve babaları boşanmış çocuklardan çok daha mutsuz büyüyor.
Anne baba evine dönmek istemiyorsanız, dönmeyin elbette. Çalışmak, ayaklarınızın üzerinde kalmak, inanın bu kadar zor değil. Bir mesleğiniz varsa veya yoksa hiç fark etmez, bir yerden başlamak yeterli.
Eğer daha önce hiç çalışmadıysanız ve ne yapabileceğinizi düşünüyorsanız, unutmayın herkesin yapmakta başarılı olduğu bir şeyler vardır. Örneğin güzel yemek mi yapıyorsunuz? Bu yeteneğinizi bir restorana girip çalışarak sergileyebilirsiniz. Veya önce eşten dosttan, daha sonra uzaktaki kimselerden özel günlerde siparişler alıp, kek, börek, pasta yaparak geçiminizi sağlayabilirsiniz.
Çocuklarla aranız iyi mi, güzel ütü mü yapıyorsunuz, temizlikte size kimse taş çıkaramaz mı? Bunların hepsi aslında sizin için birer geçim kaynağı olabilir. Çocuk bakıcılığı yapabilir, bir evle anlaşıp haftanın belli günlerinde ev işlerine yardımcı olabilirsiniz. Yeter ki başarmak isteyin. Karşınızda kimse duramaz.
Sevgili dertli dostlarımız, konu hakkındaki görüşlerinizi yorumlardan bildirebilirsiniz. Dertli Dostum blog, her konu hakkındaki dertlerinizi dinleyerek, öneriler sunmaya devam edecek. Bizi sosyal medyadan da takip etmeyi unutmayın.
Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+ – Instagram
4 yorum
ne kadar farklı bir blogunuz varmış! İyi ki keşfettim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. Aramıza hoş geldiniz. :)
Silheeey bu durumda yüzlerce binlerce evlilik var yaaa. işleri yok, aileleri izin vermiyor dönmesine, öyle çaresizler ki yaa. mecburen sürüyor evlilikleri. bütün ev kadınlarına maaş bağlansa hiçbiri evli kalmaz yaa :)
YanıtlaSilMaalesef işin çok acı bir boyutu bu. Oysa ki evliliğin, insanın kendisine yaşamı boyunca eşlik eden bir can yoldaşına sahip olması anlamına gelmesi gerekir. Yazıda belirttiğim gibi belki kadınlar ufak bir yerlerden başlayarak, bu duruma karşı koyabilirler. Sonuçta eşinden şiddet görüp, hiçbir şeyi olmadığı halde büyük başarı hikayeleri yazan kadınlar da yok değil. Bunlar ilham olsun dertli dostlara...
Sil