"Sevgili dert anası yayınlarını ilgiyle takip ediyorum. Aileler ve çocuklar arasındaki ilişkilere çok güzel tavsiyeler veriyorsun. bende bir anneyim. Hani demiş ya eskiler çocuğunmu var derdin var diye aslında çocuk sahibi olmak dünyanın en güzel duygusu ama diğer yandan en büyük sorumluluğu ve derdi. ve onlar büyüdükçe dertleride büyüyor. benim 15 yaşında bir kızım var. aslına çok büyük bir sorunumuz olmadı kızımla bugüne...
Merhaba sevgili dostlar. Bugün yine bir mim etkinliği ile sizlerleyiz. Bu mim sevgili Derya Hanım tarafından başlatıldı. Ve diğerlerinden aslında biraz daha farklı. Hani mim denilince akıllara genellikle sorular geliyor ya, bu mim öyle değil. Bu mimin hedefinde geçmişten günümüze, fotoğraflarla modanın bizi nasıl etkilediğini gözler önüne sermek var. Derya Hanım'ın Deli Kızın Bohçası isimli bloğundaki Dünden Bugüne Mim paylaşımını okuyabilirsiniz. Ayrıca bizi bu...
Merhaba sevgili dostlar. Geçen hafta fake mesajdı, spamdi derken buralar bir hayli karıştı malumunuz. Bugün dedik ki, hemen dert mesajlarını yanıtlamaya başlamayalım. Bir değişiklik yapalım. Bazılarınız duymuştur, gizemli bir yazarımız var artık. Birçoğunuz kendisini hatırlayabilirsiniz aslında. Kendisiyle yolladığı bir dert mesajı sayesinde tanışmıştık. Hatırlamayanlar veya bilmeyenler varsa, Bir Zihnin Çelişkileri paylaşımımıza bir göz atabilir.
İşte bu arkadaşımız bundan böyle Aso'cuğumun yeni açtığı Pirusaso bloğunda zaman zaman yazacak. Ve hatta ilk yazısını da geçenlerde yazmıştı. Bugün de buradan sizlere bir şeyler anlatsın istedik. Hem de Aso'nun bloğunda olduğunu bilmeyenler varsa, haberdar olsunlar dedik. Şimdi daha fazla uzatmadan sözü kendisine bırakalım.
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle hoşbuldum. Tekrar yazmak için biraz geç kaldığımı farkındayım ama son günlerde bırakın yazmayı evden çıkmayı, hatta mecbur kalmadıkça odamdan bile dışarı çıkmayı istemiyorum. En basit şeyleri bile yapmak içimden gelmiyor. Ve hatta 36 saatlik bir uykudan yeni uyandığımı söylemeliyim. İçinde bulunduğum ruh hali sebebi ile birçok sorumluluğumu da aksattığımı farkına vardığımda; işlerin sarpa sarması, alıştığım bir durum. Çoğu zaman bunu değiştirmek için çaba sarf edecek durumda olamıyorum maalesef...
En son yazımda, size kendimi anlatacağımı söylemiştim. Yazıyı okumayanlar O Adam başlıklı yazımı okuyabilir. Yapı olarak, kendimi sürekli dinleyen, inceleyen biriyim. Kimim ben? Neden bu dünyadayım? Oluş amacım ne? gibi birçok soru hakkında kendi içimde düşüncelere dalmış, bunları kafama çok takmış ve sonucunda konuyu tıbbi yardıma kadar ilerletmişimdir.
Kendimle olan münakaşalarıma, şimdi geriye dönüp düşündüğüm şeylere bakınca, bazen gülüyor, bazen "Ne saçma şeyler düşünüyor muşum" diye kendime kızıyorum. Bu durum, ortalama iki yılda bir gerçekleşiyor. Ve muhtemel birkaç sene sonra şu an yazdığım ya da düşündüğüm şeylere de benzer tepkiler vereceğim.
40'lı yaşlarıma gelirken, uzun vadedeki değişimim, gözle görülür derecede farklı. 20 sene önceki ben, 18, 19 yaşlarındaki bir çocukken, şimdiki ben, tamamıyla iki farklı insan. Ve içimdeki o çocuğun bütün fikirlerini değiştirmiş olmaktan memnunum. Bu zaman zarfında fark ettim ki, fikirleriniz, kişiliğiniz zamanla değiştikçe etrafınızdaki insanlar da o doğrultuda değişiyor. Ve bu ayrılıklara engel olamıyorsunuz. Belki de olmak istemiyorsunuz. Daha fazla uzatıp, karıştırmadan hayatımdaki değişimlerden örnekler vereyim.
1980 doğumluyum. Aile içi şiddetin "sıradan" olduğu bir ailede, "sıradışı" bir çocuktum. Asiydim! Ve inadına yapamayacağım hiçbir şey yoktu. Yeter ki yapmak isteyeyim, sonrasında alacağım ceza umurumda olmazdı. 1999 yılına geldiğimizde, anlatması ayrı bir hikaye olabilecek ama düşününce küçücük bir sebepten çıkan koca bir kavganın sonucu, evden ayrıldım.
O günden sonra hayattaki her şeyi tek başıma yaptım. Çok hızlı bir hayat yaşadığıma inanıyorum. Size ilginç gelebilir belki ama 4 evlilik ve bir nişan yaşadım. Anlatmaya kalksam hepsi ayrı bir hikaye, hatta ayrı bir hayat...
Şimdi düşünüyorum da hayat nereye sürükledi ise, ben oraya aktım. Fark ettim ki, her şey olacağına varıyor. Ne kadar çabalarsanız, çabalayın olaylara müdahale edemiyorsunuz. Bunu fark ettiğim anda da hayata bakış açımı tamamen değiştirdim.
Son olarak, okuyanların aklında illa ki sorular olduğunu düşünüyorum. Siz sorarsanız, ben sorduklarınızı ayrı birer yazı olarak cevaplasam olur mu? Böylelikle "Ne yazsam?" ikileminden de beni kurtarmış olursunuz. Şimdilik hoşçakalın. Kendinize iyi bakın. Hakkımda merak ettiklerinizi veya düşüncelerinizi yorumlardan iletmeyi unutmayın. Sevgiler...
A.C.
Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Google+ – Instagram
Merhaba herkese. Birkaç günden beridir burada yaşananları sağır sultan bile duymuştur herhalde. Bilmeyen varsa, Karın Ağrısına Tavsiyeler paylaşımını okusun. Efendim eski blogçu olduğunu iddia eden bir şahıs, birilerinin kendisinin paylaşımlarını çaldığını iddia ederek, o çalan kişiye değil de gelip bize nefret dolu bir mesaj gönderdi. "Nefret" diyorum bakın çünkü herkesin de farkında olduğu üzere bu bir eleştiri falan değil, direk bir saldırıydı. Ve...
Bilirsiniz normalde iletişim kutusuna gelen soruları, yazar paneline alır, bu şekilde cevaplarız. Ama böyle bir mesaj gelince, mesajın ekran görüntüsünü alıp atmak şart oldu.😆 Hazır mısınız millet! O zaman başlayalım, bakalım bu hazımsızlık sorunu olan vatandaşa neler tavsiye edeceğiz. 😆 Vah benim hazımsız dostum vah! Üzüldüm sana gerçekten. 😆 Öyle üzüldüm ki, saçlarıma aklar düşecek üzüntüden. Öyle böyle değil yani 😆😆 Demek...
Hello arkadaşlar 👋 Dertlere biraz ara verip kulağınızın pasını alalım dedik de pek pasını alacakmışız gibi değil 😃 Bizi takip edenler bilir bir kaç kez yorumlara ve "En son dinlediğin şarkı?" diye gelen soruya cevap verdiğim de ufaktan çıtlatmıştım beter şarkılar top 5 hazırlayıp sizinle paylaşacağımı 😁 Ben niye tek başıma çekeyim bu eziyeti? Ben dinliyorsam siz de dinlersiniz!! 😂 (adsbygoogle = window.adsbygoogle...