Dedikodu Kazanı

Temmuz 11, 2019


"Sevgili dert anası sana birşey danışmak istiyorum. Ben samimi, sıcakkanlı bir kimseyim. Çevremde birçok arkadaşım var. İnsanları seviyorum. Ama galiba safım biraz. İnsanlara güveniveriyorum hemen. İş yerinde hemen herkesle samimiyiz. Akşam iş çıkışı bir yerlere gidip takılıyoruz ve hafta sonları bile buluşuyoruz. Eğlenmeye sinemaya falan gidiyoruz. İş yerinde bir çocuk var. Ondan çok hoşlanmıştım. Bir de kız arkadaşım var iş yerinden. Ona çocuktan hoşlandığımı falan anlatmıştım yani. Kötülük beklemedim kızın sırrımı başkasına söyleyeceğini düşünmedim. Fakat kız gitmiş iş yerindeki herkese anlatmış bunu. Pazartesi işe bi gittim herkes pis pis sırıtıyor. İmalı laflar sokuyor bana ve çocuğa falan. Önce anlam veremedim ama sonra anladım durumu. Üstelik çocuğun nişanlısı varmış benim bundan haberim yoktu. Çocukla samimi değildik yani hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bilsem nişanlı olduğunu böyle birşey düşünmezdim bile. Benim konuyu açtığım kız herkese anlatınca bu durumu çocukta zor durumda kaldı. Daha önce selamlaşırdı benimle artık benim çalıştığım bölümün önünden bile geçmiyor. İş yerinde herkese rezil oldum. Birde çok pis dalga geçiyorlar iş yerinde biri eşek şakası yapmış masamın üstüne kalp çizmiş çocukla adımın baş harflerini yazmış ben yemekteyken öğlen. Geldim onu gördüm sinirlerim oynadı. Ben ne yapayım şimdi. İşe gitmek istemiyorum. İşi bırakmayı bile düşünüyorum. Çocuktan özür dilesem mi yani bilmiyorum ne yapacağımı. Yardım et lütfen bundan bir çıkış yolu olabilirmi sence."

 Merhaba sevgili dertli dostum. Mesajını okurken içimden birden sizin iş yerinin patronu olup da ortalığı ilkokul zeka seviyesine döndüren şu densizlerin hepsini işten kovasım geldi! Bu nedir yahu! İş yeri değil çocuk parkı mübarek! Masaya kalp çizmeler, insanların özel durumlarıyla dalga geçmeler falan! 
  Neyse, başlarken şuraya iki adet mutlu dedikoducu cadı bırakalım. Ortadaki kazan konu başlığımızı, cadılar da senin şu iş yerindeki boş boğazları temsil etsin. 😆 Özellikle şu verdiğin sırrı tüm iş yerine anlatan kıza bitirirken çok orijinal bir hediyem olacak dertli dostum




  Bu iş yerinin hangi alanda faaliyette olduğundan bahsetmemişsin ama anlattıklarından hareketle orada atomu parçalayacak kadar ciddi işler yapılmadığı kesin. Yani gayet lakayt bir firma izlenimi uyandı bende. Öyleyse başka iş mi yok dertli dostum? Bir iş yerinin çalışma şartları kadar ortamı da son derece önemlidir. Böyle bir ortamda her ne işi yapıyorsan yap verimli olman mümkün değil. Hele ki kendin için güzel bir kariyer geleceği gibi hedeflerin varsa, bu ortam senin için daha da olumsuz. Madem aklına işi bırakma düşüncesini koymuşsun, bence CV'ni yavaş yavaş başka firmalara göndermeye başla derim sana. Çünkü bu seviyesizliğin arasında insan kolayca ruh hastası olabilir. Bence zaten doğru kararı vermişsin. 
 Orada çalışmaya devam ettiğin süre içerisinde de bu densizleri hiç ciddiye alma. Çok abartırlarsa, durumu bir yöneticiye bildirmekten çekinme. Emin ol hak ediyorlar. Bırak arkandan ispiyoncu desinler. Onlar da sütten çıkmış ak kaşık değil sonuçta. 

  Şimdi sana bir dert anası tavsiyesi vereyim. Sevgili dertli dostum sen, sen ol bundan böyle insanları yeterince tanıyana kadar, arana biraz mesafe koy.  Evet anlıyorum seni, söylemişsin zaten sıcakkanlıyım,insanları seviyorum diye. Ama her zaman insanlara bu denli güvenip de birden samimiyeti arttırma. Hele ki iş yerinde daha da dikkat et. 

 Benim tamamen şahsi fikrim, katılmayanlar olabilir ama bana göre çok istisnai durumlar dışında iş yerindeki arkadaşlıklar iş yerinde kalmalı. İlişkiler dışarıya taşındığında bazen işte böyle durumlar yaşanabiliyor. Eğer bir kimseyle çok iyi anlaştıysan, onunla mutlaka dışarıda da arkadaş olmak istiyorsan kesinlikle onu yeterince tanımadan bu düşünceni eyleme dökmemeni tavsiye ederim sana. 
  
  Ne demiş eskiler, "Bir musibet bin nasihatten iyidir." Bu musibeti gördüğün için bundan böyle daha temkinli davranırsın diye düşünüyorum. 
  
 Çocuktan özür dileme durumuna gelince, bana göre ortada özür dilenecek bir şey yok. Sen onun nişanlı olduğunu bilmiyordun. Ondan sadece hoşlandın hepsi bu. O ağzında bakla ıslanmayan arkadaş, biraz sessiz kalmayı başarsaydı, zaten bunlar yaşanmayacaktı. Ve sen birkaç gün içinde kendiliğinden çocuğun nişanlı olduğunu öğrenecektin. Dolayısıyla bunda senin bir suçun yok. Ama onunla bu konu hakkında konuşmayı çok istiyorsan, elbette konuşmalısın. Ona kötü bir niyetinin olmadığını söyleyip, olanları anlat. Anlayışla karşılayacağını umut ediyorum. 




 Sevgili dertli dostum, dert anası olarak benim sana tavsiyelerim şimdilik böyle. Bitirirken şu küreği o dedikoducu arkadaşına hediye ediyorum. Bunu alsın, ağzının ortasına şöyle okkalı bir tane vursun da bir daha öyle boş boş konuşmasın. 😆😆😆 Okuyucularımız da sana yorumlardan kendi önerilerini sunabilirler. Kendinize iyi bakın dostlar. Şimdilik hoşçakalın. 

  Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Instagram

Benzer İçerikler

41 yorum

  1. Bu kadar dedikoducu bir işyerinde bu çocuk nişanlı olduğunu nasıl saklamış .Kız arkadaşın sen ondan hoşlanıyorum deyince, demedi mi sana ,kızım o nişanlı falan ,diye.Belki de işyeri çalışanlarının ne kadar dedikodu sevdiğini bildiği için çocuk nişanlı olduğunu bile saklamıştır.Bilemedim.
    Herkes güvenmemek lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen çocuk nişanlı olduğunu saklamıştır. Ya da dedikoduyu başlatan kız çocuğun nişanlı olduğunu özellikle söylememiştir ki dedikodu kazanı daha çok kaynasın diye. İnsanı anlamak zor.

      Sil
  2. Bu iş yerinde yeterince iş yükü yok galiba.İdareciler, çalışanların sorumluluklarını bir gözden geçirmeli :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herhalde bütün gün oturup boş boş işler peşinde koştuklarına göre yeterince yoğun çalışmıyorlar. :)

      Sil
  3. Sen ne yapılması gerektiğini öyle güzel söylemişsin ki Gülhancığım bize ilave bi şey söylemeye gerek kalmadı. 👍👏😊🤚

    YanıtlaSil
  4. Neye üzülüyorum! Hala toplum olarak sevgi yansıtmasında çok acemiyiz tabi nedenleri de görüldüğü gibi ya dalga geçilir ya da kötü konuşmalara maruz kalınır. Bir erkek bir bayana çiçek vermeye korkar hala. Yıl oldu 2019 tüm pislikleri yapanlar insan kılığında aramızda, sevgi, aşk gibi güzel duygular hak ettiği yerde değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Erhan Bey, öyle bir noktadayız ki gerçekten acınası. Ağlanacak hallerine oturup gülüyor böyle insanlar. Oysa dışarıdan ne kadar itici görünüyor bu tarz olaylar. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  5. SIRRINI VERME DOSTUNA, O DA SÖYLER DOSTUNA. DEMİŞLER. GERÇEKTEN BU DEVİRDE SAMİMİ OLMADIĞIMIZ İNSANLARA SIR VERİRKEN İKİ KERE DÜŞÜNMEK GEREKİR. BU KONUDA TAVSİYELERİNİZE KATILIYORUM. ÇOK TEŞEKKÜRLER GÜLHAN HANIM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir sözdür bu Fatih Bey. Çok severim bu sözü. Kesinlikle haklısınız. Bu devirde birilerine sır verirken düşünmek gerek. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
    2. RİCA EDERİM, BAŞARILAR.

      Sil
  6. Çalışanların profilleri düşük, mahalle ortamını işyerlerine yansıtmışlar. Ülkeme ve yaşayan insanlarına sevgimin azalması için bir sebep daha.

    Nasıl yenilen yemeği ve içilen içecekleri konuşmuyorsak, seksüel dürtülerin duyduğumuz partner(ler) hakkında da konuşmamalıyız. Dert Anasını bu tarz şeyler için yormayalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef mahalle ortamı gibi bir iş yeri olmuş. Ki bu durum günümüzde birçok iş yerinde mevcut. Haklısınız insanlara sevgimiz azalıyor bunları gördükçe. Bu tip kimseler yiyecekleri de boy boy sosyal medya profillerinden paylaştıkları için onlar için sorun değil herhalde :) Dert Anası ne yapsın ama değil mi :):)

      Sil
  7. bence direkt yöneticiye anlatsın yaa :) Bu tür sohbetler her iş yerinde yasak uyarılmayı hakketmiş iş arkadaşları

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın canım. Ben olsam çoktan anlatmıştım yöneticiye. Hatta başlarken dedim ya, patronu olsam oranın hepsini işten kovardım. İş yeri değil mahallenin dedikoducu teyzelerinin altın günü sanki :):)

      Sil
  8. insanlar biri hakkında birşey öğrenip onun dedikosunu yapmakta ne kadar meraklılar. iyi niyetini su istimal etmişler. ama bu doğal bir durum bence de siz en güzel tavsiyeyi vermişsiniz. insanların da ne dediğine çok kulak asmamak lazım. derleeeeer deyip geçmek lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çok haklısınız. Çok fazla takmamak gerekiyor bu konuları. İnsanlar böyle işte. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  9. Başkalarına karşı davranışlarımız sanırım zihinsel sağlığımızın da göstergesi... Alay etmenin, birilerine psikolojik baskı uygulamanın altında yatan nedenleri, ruh halini iyi analiz etmek lazım. Sevgi gibi yüce bir duyguyu tatmamış, hissetmemiş insanlar, bu hissi yaşayana karşı öfke besleyebilir mi? Ya da özgüven ve öz-saygı eksikliğinin bir sonucu mu bu? Özgüven ve özsaygı sorunu yaşayanların genellikle başkalarına zarar vermeye meyilli oldukları herkesçe malum. Bu tür insanlar kendi iyi potansiyellerini açığa çıkarma çabası yerine başkalarının performansını düşürme çabalarıyla yükselmeye odaklıdırlar. Bunlar, diğer insanların açığını arayan, bulunca da zarar vermekten çekinmeyen ve bu şekilde beslenen mutsuz insanlar değil mi sizce de?

    Başkalarıyla alay etmek yapılabilecek en korkunç şeylerden biri. Düşünsenize, biriyle alay ederek acı çekmesine neden oluyorsunuz. Çok fazla hassas biri için bu yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Nasıl bir yanılgı, ne büyük bir hata..

    Her ne sebeple olursa olsun, bir insanla dalga geçmek, onu utandırmak asla kabul edilebilir bir durum değil. Üstelik saf bir sevgi, ilgi nedeniyle bunu yapmak çok daha alçakça bir davranış..

    Dertli dostumuzun üzülmesini, utanmasını gerektirecek bir durum yok ortada aslında; diğerlerinin iyileşmeye ihtiyacı var sadece. Ha bir de sığlıktan kurtulup konuşacak başka şeylere...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru bir tespitte bulundunuz. Bu tarz kimseler, kendileri mutsuz olan ve başkalarının mutsuzluğuyla beslenen kimseler. Aslında bunlara prim vermemek gerekli. Ama insan sinirleniyor bu durumları yaşayınca. Elbette birisiyle alay etmek, yapılabilecek en kötü şeylerden biri. Yorumlarınız gerçekten ilham verici oluyor. Dertli dostumuz eminim okuyordur bunları ve dediğiniz gibi artık üzülmekten, utanmaktan vazgeçer. Çok teşekkür ederim bu detaylı yorumunuz ve önemli tespitleriniz için. Sevgiler.

      Sil
  10. Sizin yaklaşımlarınız gayet motive edici ve yol gösterici. Ben de 3 hamle yapmasını öneririm. Önce çocukla konuşup durumu anlatmalı. Bunun adı özür değil, kendini ifade olsun. Sonra sırrını anlatan arkadaşıyla arasına mesafe koysun ki, o da yanlış yaptığını anlasın. En son olarak da kendine yakın gördüğü idareciyle konuşsun, "durum böyle gelişti ama şu an şu durumdayız. Arkadaşların tutumu yüzünden işten ayrılmak bile geliyor aklıma, sizin yapacağınız bir şey olur mu" diyerek genel bir uyarı yapması rica edilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel 3 adımda özetlediniz konuyu. Yöneticilere durumu aktarmak da bir çözüm tabii. Ama bazı iş yerlerinde maalesef yöneticiler de bu tür durumlara karşı sessiz kalabiliyorlar. Bu yüzden iş yeri dedikodu kazanına dönebiliyor. Umarım burası öyle değildir. Çok teşekkürler çözüm önerileriniz için. Dertli dostumuz bunları okuyup, gerekeni yapacaktır diye umut ediyorum. Sevgiyle kalın.

      Sil
  11. ay olur ya böyle şeyler işyerinde. severiz dedikoduyu. umursamasın geçer :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Deep'çim oluyor iş yerlerinde böyle olaylar. İnsanlar kendi işlerine baksalar halbuki bu tür olaylar yaşanmayacak ama olmuyor. Bence de takmasın dertli dostumuz. Bu onun değil diğerlerinin ayıbı zaten :)

      Sil
  12. öncelikle kürek hediyene bayıldım :) ...Ne yazık ki böyle kendini bilmez densizler çoktur iş yerlerin de ..Boşver dertli arkadaşım takılma sen bunlara Dilerim her şey gönlünce olur ...

    Vallahi hayranım senin şu güzel çözümlerine :) bende mi yazsam sana bir derdimi ne etsem :) vallahi çok güzel çözümler ve güzel yardımcı oluyorsun :) ben bir düşüneyim bu dert yazma olayını :) sevgiler güzel kandılar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kürek güzel çözüm olmuş ama değil mi :) Daha yazmaya başlamadan mesajı okurken sinirlendim dedikodu yapan arkadaşa. O yüzden yolladım küreği valla :) Tabii canımcığım ne zaman istersen yaz derdini. Dert anası bunun için var zaten. Her türlü dert itinayla çözülür. :)

      Sil
  13. güven tek kullanımlıktır. Boşver bence böyle bir olay ile arkadaşının bu yönünü görmen iyi olmuş. Çabuk unutulur böyle şeyler umursama başka şeylere yönlen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lerzan Hanım, ne güzel bir söz bu böyle. Kesinlikle güven tek kullanımlık bir kavram. Dediğiniz gibi arkadaşın gerçek yüzünü görmesi çok iyi olmuş aslında. Bu tür kimselerle fazla samimi olmak daha fazla sorun demek. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  14. Artık sırlarımızı kiminle paylaşacagımızı şaşırdık, kimseye güvenemiyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de öyle oldu. Kimseye güvenemez hale geldik. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  15. iş yerinden ayrılması tek çare o insanlarla aynı ortamda bulunmak katlanılmaz olmalı :/ ve de o kız eşek sudan gelinceye kadar dövülüp öyle gidilecek herkes o kızın yaptığını bilsin ben de çok sinirlendim sen de çok güzel demişsin zaten Gülhan'cığım ve kürek süper olmuş ama ben cadılara daha çok bayıldım, harikasın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa değil mi amaa cadılar süper görünüyor. :) Her yerde o cadılardan var. Ve onlar her ortamı yaşanılmaz kılıyorlar. Umarım dertli dostumuz kendisine güzel bir iş bulur da kurtulur bu basit ortamdan. Teşekkürler yorumunun için canım. :)

      Sil
  16. İnsana böyle baskı uygulamak, tehditkar uyarılar yapmak(masasının üzerine kalp resmi koyup, baş harfleri yazmak) bu sıkıntının devam edeceğinin ipuçları gibi. Hangimizin başına gelse geriliriz. Şimdi de mobbing başlamış. O genç de madem nişanlıymış,neden ümit vermiş kıza? Senin önerin, yani o iş yerinden ayrılmak için hazırlığa başlaması bence de uygundur. Artık orada
    huzuru kalmamış zira.
    Sevgiler Gülhan'cığım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız Ece Hanım. Bunlar çok gerginlik yaratan olaylar. İşten ayrılması en doğrusu gibi geliyor bana. Bu olay kapansa bile bu kadar basit davranışları olan insanların arasında çalışmak çok zor. Teşekkür ederim yorumunuz için. Sevgiyle kalın.

      Sil
  17. En kral firmalarda bile bu tip dedikodular olur hatta daha fazlaları da olur. Ben şahit oldum yani ama burda asıl iş bize düşüyor kime neyi ne kadar söylemeliyize geliyor. İşini seviyosan bırakma sonuçta sen kötü bir şey yapmadın kimin ne dediği de çokta umrunda olmasın sen o iş yerinde biraz daha kal bak kimin nelererini öğreneceksin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de bu açıdan bakmak lazım tabii. Arkadaşımız gerginliğe dayanıyorsa, işten ayrılması en doğrusu. Fakat başkalarının açıklarını yakalamak da eğlenceli olabilir tabii. :) Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  18. dedikoduyu yayan arkadası bulup açık ve sert bir konuşma yap ki bir daha böyle bir şey yapamasın. suçlanacak bir durum yok ortada.böyle tiplerin karşısında sen yanlış yapmışsın gibi susarsan bu hareketlerine son vermezler.iş yeri değil lise mübarek sinirim tepem çıktı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle lise hatta ilkokul gibi bir yer olsa gerek. Böyle yerlerde tutunmak ve çalışmak çok zor. Dediğiniz gibi dertli dostumuz bir konuşma yapmalı dedikoduyu yapan arkadaşla. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  19. ne kötü arkadaşlarınız varmış
    sitenizi takibe aldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ben de dönüş sağladım takibinize.

      Sil
  20. Çok güzel tavsiyeler. Iş yerinde özel hayat anlatılmalı. Ben şu blog aleminde bile verilen sırların yerinde durmadığına çok şahit oldum. Mesafeyi koymak sanırım en profesyonel davranış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haklısınız. Blog aleminde dediğiniz gibi durum. Yaşananlar malum. Açıkçası ben hiç böyle hayal etmemiştim buraları bu işe başlarken. Uzak kalmak en güzeli. Herkes kendi işini yapsın bu yeter...

      Sil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe