Çevre Duyarlılığı

Temmuz 21, 2019


"Merhaba dert anası. Benim de bir derdim var. Kendimi bildim bileli çevreye, doğaya, hayvanlara karşı duyarlıyım. Yıllardır sokak hayvanlarının beslenmesine ön ayak olurum. Ağaçlara, çiçeklere zarar verilmemesi için uğraşırım. Çöplerin olur olmaz yerlere atılmaması için mücadele veririm. Fakat bunu yaparken insanlarla hep sorun yaşarım. Ve insanlar beni sevmez. Her şeye karışan, işgüzar, başka işi olmayan biri derler bana. Örneğin oturduğum sitede meyve ağacı var. Çocuklar dallarını kırarak koparıyor meyveleri. Çocuklara güzellikle "Yavrum dallarını kırmadan alın ki seneye tekrar meyve versin" dediğimde annesi bana "Sanane" diyebiliyor. Geçenlerde eşimle çocuklarla denize gittik. Orada bir grup çocuk kayanın çevresindeki midyeleri toplayıp sırf eğlenmek için üzerine taş vurup kırıyorlardı. Onlara da "Oğlum yapmayın onlar da canlı" dediğimde yine aynı şey oldu. Çocuğun annesi oradan bana ters ters laflar etti. Artık gerçekten yoruldum ben haksız değilim ki. Olması gerekeni aslında annelerin öğretmesi gerekeni söyledim. Ama maalesef anne ve babalar bu duyarlılıktan yoksun. Biz de çocuk büyüttük ama hepsi de bu duyarlılığa sahip olarak büyüdü. Oğlum üniversiteye gidiyor. Kısmetse seneye kızım da üniversiteyi şehir dışı yazarsa, biz de onunla birlikte daha sakin daha duyarlı insanların bulunduğu bir yere taşınmak istiyoruz. Yani aslında eşimle birlikte toplumdan kendimizi soyutlayacağımız bir yere gitmek istiyoruz artık. Bize ne tavsiye edersiniz. Yanlışı biz mi yapıyoruz acaba..."


  Merhaba sevgili dertli dostum. Mesajını okurken zaman zaman aynı durumlara düşebildiğimizi hissettim. Ve emin ol nasıl bir şey olduğunu çok iyi anlayabiliyorum. Bu durumlara katlanabilmek için çelik gibi sinirlere ve büyük sabıra ihtiyaç var gerçekten. Bu genellikle bende olmadığından, bu tür diyaloglardan uzak kalmayı tercih ederim. Ancak doğru olan kesinlikle senin tavrın. Bence sen, tam olarak da olman gereken noktadasın. Ve hatta aramızda senin duyarlılığına sahip olan kimselerin sayıları artmalı. 




  Bilirsin, eskiden eğitimin büyük bir bölümü ailede alınırdı. Aile çocuğa görgü kurallarını öğretir, toplum içerisinde nasıl davranılacağını anlatır, ağaçlara, çiçeklere, hayvanlara zarar vermenin ne denli yanlış olduğunu anlatmaya gayret ederdi. Yani insanın yaşamasından kastın, hunharca dünyanın kaynaklarını sömürmek, canının istediği gibi davranıp, kendisinden başka herkese zarar vermek, rahatsızlık vermek değil de saygılı, duyarlı, bilinçli bir şekilde yaşamını sürdürmek olduğu çocuğa öğretilirdi. En azından benim çocukluğumda benim bulunduğum çevrede bu, böyleydi.

  Evet bir meyve koparılacak ise, ağaca zarar verilmemeli. Deniz yıldızı, deniz anası veya midye de olsa, birilerinin dünyaya getirip, başıboş bıraktığı çocuklarının eğlencesi uğruna öldürülmemeli. Ve mümkünse bu, çocuğa bir başkası tarafından değil de anne, baba tarafından anlatılmalı. Tabii önce bunu anlatacak anne ve babanın bu bilince sahip olması gerekiyor. Fakat toplumun büyük bir yüzdesi, maalesef "saldım çayıra mevlam kayıra" şeklinde yaşayıp, çocuklarını da böyle büyüttüklerinden ötürü bu manzaralarla karşılaşılıyor. 



  Sana bu konuda tavsiyem, belediyelerin konu hakkında nasıl çalışmaları var bilmiyorum ama birileri ortalığa çöp atıyorsa, bunu görüntüleyip, belediyeye bildirebilirsin. Veya ağacın dalları zevk için kırılıyor, çevredeki canlılara zarar veriliyorsa, yine bu konuda belediyeye bir danışabilirsin. Belki uygulanan bazı yaptırımlar vardır. En azından bunu yapan kimselerin ceza alırlarsa, bir sonraki sefere daha dikkatli olabilirler. Yani çevre doğa umurlarında olmasa bile  ceplerinden para cezası ödememek için -mış gibi davranabilirler. 

  Çekip gitme konusuna gelince, sen şimdi buradan uzaklara gitmenin çözüm olacağını düşünüyorsun ama bu bahsettiklerin her yerde karşına çıkacaktır. Çünkü dediğin gibi "Daha duyarlı insanların bulunduğu bir yer" olduğunu sanmıyorum. Kısmen daha iyi eğitim alan, daha kalbur üstü insanların yaşadıkları yerler olabilir. Ama bu tür kimselerin arasında da bahsettiğin tür kişiler yaşayacaktır. Bu nedenle eğer gidersen hayal kırıklığına uğrama. 
 Dersen ki benim sinirlerim artık daha fazlasını kaldırmıyor, şöyle daha doğayla iç içe, kalabalıktan uzak bir yerden yaşamak istiyorum, imkanın varsa elbette git. Ama sana tavsiyem, nereye gidersen git, bildiğin doğrulardan şaşma. Çünkü hep dediğim gibi, dünyayı ancak senin duyarlılığına sahip kimseler yaşanılası bir yer haline getirebilir. Bu duyarlılığa sahip olanların artması dileklerimle. Dert anasının tavsiyeleri şimdilik böyle. Hoşçakalın. 

  Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Instagram

Benzer İçerikler

35 yorum

  1. gerçekten de ne güzel bir konuya değinmişsin. Mersin'de sahilde her gün çöp topladık ancak biz eşim ve çocuklarımla toplarken ilerde bir aile bira içip şişeleri sahile bırakıp gittiler:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle durumlarda toplamak fayda etmiyor Lerzan Hanım. Çünkü insanların utanma duygusu yok oldu. Düşünsene biri senin attığın pislikleri gözüne soka soka topluyor ama sen atmaya devam ediyorsun. Birileri topladıkça onlar daha çok atmaya devam edecek. Ama ben de bazen denizin içindeki poşetleri, yiyecek ambalajlarını çıkarıyorum. İnsan duyarsız kalamıyor. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  2. İnsanlar patlamaya hazır bomba gibi. O yüzden bu gibi durumlarda ben çoğu zaman "kaç sevaptan, kurtul günahtan" mantığı ile hareket ediyorum. Birini uyararak sevap işlemeye kalkarken günaha sokuyorlar çünkü adamı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevap ve günah kavramları keşke çevre duyarlılığını da kapsasaydı. İnsanlar cennetteki hurilerin aşkına bütün çöpleri toplarlardı sokaktan:)

      Sil
  3. bir dokun bin ah işit gibi oluyor bu durum ben bile bazen dayanamıyorum söylüyorum sonra kötü oluyorum ne yazık ki böyle durumlarda insanı dinden imandan çıkarıyorlar ...ne kadar söylesekte boş inanın bırakın çevreye duyarlı olmayı insanlığımızı unutuk ... dilerim biraz olsun duyarlı olmayı başarız ... çok güzel bir konuya değinmişsin gerçekten emeğine sağlık canım benim sevgiler 😊🌸🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef insanlar kendilerini haklı görebiliyorlar etrafı kirletirken bile. Ben de senin gibiyim. Karışmayayım diyorum ama bir yere kadar olabiliyor. İnsan birçok öğretide üstün bir varlık olarak tanımlanıyor. Ama bence yeryüzünün en ilkel varlığı hala. Diğer canlılar doğayla uyum içerisinde yaşar ve doğanın kaynaklarını yalnızca ihtiyacı kadar kullanır. Gel gelelim insan doğaya savaş açmış halde. Böyle giderse insan nesli bir gün yaşayacak alanı kalmadığından yok olacak diye düşüyorum. Teşekkür ederim yorumun için canım. :)

      Sil
  4. Bu konuda birden fazla görüş var; bazıları böyle insanlara tepki vermek gerekir derken bazıları da insanların tepkisinden çekiniyorlar. Doğrusunu isterseniz ben de bu konuda kafası karışık olanlardanım. Çevremize duyarlı olalım diyorum ancak insanların tepkisinden de çekiniyorum. Çevremizde iyi niyetle uyarıda bulunan insanların başlarına gelenleri televizyonlardan izliyoruz. Çok güzel bir yazı olmuş Gülhan Hanım. Sizin tavsiyeler en iyisi idi bence. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Fatih Bey, ,insan haklıyken haksız olabiliyor böyle hallerde. İnsanların susmasının sebebi de zaten bu. Yani aslında bu kadar duyarsız insanların olduğunu zannetmiyorum ben yapılan yanlışlar karşısında. Biri oturduğu alana çöp atarken, plajda çocuğun kirli bezini kuma gömerken falan... Bunu da görmüşlüğüm var bu arada. Ve hiç kimse sesini çıkarmadı. Arkadaşım ne yapıyorsun şurada çöp var git at demedi. Bunun sebebi dediğiniz gibi haklıyken haksız olmak, tartışmadan çekinmek... Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  5. Pikniğe gidiyorum çevredeki pislikleri toplamaktan oturup dinlenemiyorum,çünkü kafayı takıyorum. Gördüğüm herkesi istisnasız uyarıyorum. Bu arada Ankara Büyükşehir Belediyesi bazı sosyal gruplar ortak hareket ederek parklarda detaylı temizlik yapan gönüllüler ordusu kurdu.Buradan paylaşmak istedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Ben gitmiyorum mümkünse öyle yerlere zaten. Sinir sahibi olup, geri dönüyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesini takdir etmek gerekli. Büyükşehirlerin çalışmalarını ilgiyle takip ediyorum. Umarım İstanbul'da da benzer çalışmalar yapılır. Ama yukarıda bir yorumda da söyledim, toplamak çözüm değil. İnsanların bilinçlendirilmesi lazım ve gerekiyorsa bu konuda sağlam para cezaları kesilmeli ki caydırıcı olsun. Her yere kameralar konulmalı veya parklarda piknik alanlarında zabıtalar görevlendirilmeli. Çöp atanları, çevreye zarar vereni uyarıp, devam ediyorsa para cezası kesmeli. Çok iyi yaptınız duyurmakla. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  6. Sizin de söylediğiniz gibi görüntülerini çekip yetkili makamlara gönderebilir dertli dostumuz. Belki uygulanan yaptırımlar vardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka bazı yaptırımlar olmalı İbrahim Bey. Bu insanlarla tartışmaktan daha kesin bir çözüm olabilir diye düşünüyorum. Çok teşekkürler yorumunuz için. :)

      Sil
  7. Ben de elimden geldigi kadar bu konularda çalışıyorum ama insanların duyarsızlıgından sinirlerim zıplıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de sinirlerim kaldırmıyor Esra Hanım. Ama yine de elimden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hiçbir şey yapamazsam belediyeyi arayıp danışıyorum. Fikir alıyorum. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  8. Evet başka dünya yok ama insanlar bunun bilincinde değil. Bilinçlenme için bu dertli dostumuz gibi kimselerin sayısının artması gerekiyor. Ve onlara destek çıkanların da artması lazım tabii. Aslında her şey eğitimde başlıyor. Şimdiki insanlardan hiç umudum yok ama sonraki nesiller için doğru bir eğitim ile bu tür duyarlılıklar kazandırılabilir diye umut etmekteyim.

    YanıtlaSil
  9. lütfen bu çabanızdan zor da olsa vazgeçmeyin hepimiz hatta sizin gibi vazgeçmeyelim bir kişiyi bile eğitebilsek bu duyarlılığı verebilsek 5 kişiden de azar da işitsek çabalamaya devam etmeliyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız bir kişiye bile duyarlılık kazandırmak çok önemli.

      Sil
  10. gitsinler tabii doğada yaşasınlar olanakları varsa benceeee :) ben de ormanda bir çiftlik isterdim tabiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ama Deep'çiim ooh ne güzel hem orman hem çiftlik daha ne istenebilir ki. :)

      Sil
  11. maalesef artık duyarsız bir toplum olmaya başladık. bir ağaçtan bir midyeden sırf eğlenmek için ne istiyorlar ki. ilerleyen yıllarda doğanın yok olmaya başlamasıyla canlıların kıymetini belki anlarız ama geç olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğlenmek için canlıları öldüren nesiller yetişiyor. Bu birçok kimseye göre önemli değil alt tarafı bir midye ne olur ki diye düşünüyorlar ama öyle değil işte. Her can değerlidir. Bunu anlamadıkça insanoğlu doğa yok olmaya mahkum.

      Sil
  12. bende bu konuda çok sıkıntı yaşıyorum sahillerde sürekli tartışma ve problem yaşıyorum Bir kaç kezde hararetli tartışmalara girdim teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç sormayın hele sahillerde özellikle pazar günleri durum facia oluyor. Millet mangal yapıyor sahilde. Dumanı ayrı pisliği ayrı. Ben hiçbir yere gitmiyorum hafta sonları bu yüzden. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
    2. dumanı olsa ona bile razıyız çöpü pisliği çocuk bezini bile bırakıyırlar çekirdekleri yiyip her yere atıyorlar çöplerini toplamıyorlar allah akıl fikir versin

      Sil
    3. Geçen cumartesi günü kadın çocuğuna denize tuvaletini yaptırdı herkesin gözü önünde. Feci kavga ettim dayanamayıp. :) Adımı deliye çıkardılar zaten bu ani delirmeler yüzünden durum vahim Engin Bey. :)

      Sil
  13. İnsanların tepki vermesine aldırmadan söylemeye devam etsin bence. Çünkü insanlar egosundan dolayı anlık tepki verse de ortamdan uzaklaşınca aynı hareketi bir daha yapamıyor. Yani uyarmak her zaman işe yarar. Ortam değiştirmeyi destekliyorum çünkü insanlar belli imkanlara kavuştuğunda zaten kafasına göre yerlere taşınıyorlar, varsa imkanı elit eğitimli yerlere taşınsın, kökten çözüm değildir ama rahatlatır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki kökten çözüm değil. Çözüm toplumun eğitilmesi ve bunu bir kişi elbette tek başına yapamıyor maalesef. Haklısınız böyle düşünmemiştim. Anlık tepki verse bile belki sonradan düşünüp bir daha yapmayabilirler. Çok teşekkürler yorumunuz için. :)

      Sil
  14. Her geçen gün daha da duyarsızlaşıyor insanlar.
    Doğaya çiçeğe böceğe kısaca hiç bir şeye saygı kalmadı. Bunu yapanların evlerini çok merak ediyorum ne şekilde yaşıyorlar acaba. Çocuğu yete bir şey dökse kıyamet koparan tipler sokaklarda kafasına göre takılıyor. Yazık çok yazık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Seyhancım evdeki titizliği sokakta göstermiyor insanlar. Sokakta çekirdekleri yiyerek çöpünü yere atan kimselerin evine baksan neredeyse obsesif temizlik alışkanlıkları var. Bu duyarlılığa mutlaka sahip olmamız gerekiyor. Yoksa dediğin gibi gerçekten çok yazık...

      Sil
  15. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz teşekkürler. Ben kendimi bildim bileli abartısız hiç yere çok atmadım. Saatlerce elimde cebimde taşır her şeye rağmen yere atmaya içim el vermez. Bu bana çocukluğumda kazandırılan bir terbiye. Bu sadece yerlere çöp atmakla sınırlandırılamaz. Sahiller, parklar daha bir çok yer de denk geldikçe uyardım. Bazen güzel tepki alırken bazen kavga bile çıktığı oldu. Bu konunun çekirdekte bireye aşılanması lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ben de dediğiniz gibi büyüdüm. Sokakta çöp atacak yer bulamazsam evde atıyorum eve kadar taşıyıp. Ve bu duyarlılığa sahip olan kimseler tabii hunharca çevrenin kirletilmesine dayanamıyor. Karşı taraftan da olumsuz tepki gelince tartışma kaçınılmaz olabiliyor. Ama yine de güçlü durmak, mücadele etmek lazım bu bilinç yerleşinceye dek... Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  16. Üzülerek bunu söylemem gerekiyor bazıları eşek soyundan geliyor olmalı. Çocuğunu her yaptığı kötü şeyde savunan bir ebeveyn den daha zararlısı yoktur herhalde ki, aslında çocuklarını ateşe attıklarını fark ettiklerinde geç oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef ama eşeklere hakaret etmeyelim lütfen Erhan Bey. :) :) Hiçbir eşek ya da herhangi bir hayvan bu kişiler gibi doğaya zarar vermez. Bunlar tuhaf yaratıklar gerçekten. Sınıflandırmak zor. İsviçreli bilim adamları onlar için bir çalışma yapmalı bence :) :) Maalesef bu kimselerin yetiştirdiği çocuklar da ilerde kendilerine benziyor. Çocuklara, yetişen nesle gerçekten üzülüyorum ben de. Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  17. poldark pandomima 3 yazılarımı oku bi araaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelirim birazdan. Blogları dolaşacağım bugün. :)

      Sil

Popüler Yazılar

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Subscribe