Kitap Projesi 3. Bölüm 3. Parça
Eylül 03, 2019
Umay, aklındaki bu düşüncelerle profesörün ofisinin bulunduğu apartmandan
çıkarken, yağmurun dinmiş olduğunu fark etti. O keskin rüzgar da yok olmuş,
hava sanki biraz ısınmıştı. Biraz yürüdükten sonra yolun karşısındaki bankaya
girdi. Neyse ki akşam vaktine yaklaştığından sıra yoktu. Hemen çeki bozdurdu ve
ev sahibine kirasını üç ay fazlası ile yolladı. Sonra evine dönmek üzere, geldiği
yoldan hızlı adımlarda yürüyüp, geri dönerek metroya bindi.
Bu profesör çekle çalıştığına göre maddi durumu da hayli
iyiydi galiba.... Daha önceki araştırmalarında hep nakit ödeme almış veya para
banka hesabına yatırılmıştı. Bu, hayatında bozdurduğu ilk çekti Umay’ın.
“Vayy be”
dedi kendi kendine
Ne kadar da zengin ve havalı bir durumdu bu. Zaten masanın
yanındaki o kağıtların fazlalığına bakılırsa, o araştırma hemen
bitmeyecekti. Ve profesörün dediğine göre, ara ara ödeme yapmaya devam edecekti.
“Yani bundan böyle çek bozdurmaya alış Umay Hanım”
Diye düşünürken içinde büyük bir neşe ve rahatlama vardı.
Metroya doğru yürürken, ev sahibine kirasını üç ay fazlasıyla ödediğine dair bir
mesaj gönderdi telefonundan. Evden atılmaktan kurtulmuştu. Hemen faturaları da
ödemeliydi az sonra. Geçen hafta kesilen doğal gazı açtırmalıydı bir an
önce....
Hemen,
hızlıca metronun merdivenlerinden inmiş ve o anda gelen treni şans eseri yakalamıştı.
Trene bindiğinde etrafını ve insanları incelemiyordu gelirken yaptığı gibi. Çünkü
kafasında bu yeni işi ve tanıştığı gizemli profesör vardı. Ne ilginç bir adamdı
öyle? Onu tanımıyordu bile. Ancak yüksek miktarda bir çek imzalayarak, ofisinin
anahtarı ile birlikte vermişti.
Nasıl güvenebilmişti ki? Kendisi ya kötü birisi olsaydı? Çeki aldıktan sonra telefonunu kapatıp, bir daha ofise uğramasa veya gecenin bir yarısı gidip ofisteki antikaları çalsa?
Dünyada bu profesör gibi sözün senet olduğuna inanan başka insanlar da kalmış mıydı acaba? Kalmışsa da Umay hiç görmemişti böyle birini daha önce.
Nasıl güvenebilmişti ki? Kendisi ya kötü birisi olsaydı? Çeki aldıktan sonra telefonunu kapatıp, bir daha ofise uğramasa veya gecenin bir yarısı gidip ofisteki antikaları çalsa?
Dünyada bu profesör gibi sözün senet olduğuna inanan başka insanlar da kalmış mıydı acaba? Kalmışsa da Umay hiç görmemişti böyle birini daha önce.
Bunları
düşünürken fark etmeseydi, Osmanbey durağını kaçıracaktı. Hemen trenden indi ve
aceleyle metro istasyonundan dışarı çıktı. Şarkıcı kız orada yoktu. Orada
olsaydı kendisinden bu güzel gelişmelerin şerefine keyifli bir şarkı istemeyi
ihmal etmeyecekti kesinlikle. Ama yoktu. Herhalde soğuğa ve yağan yağmura
dayanamamış olacak ki gitmişti. Yolun
ilerisindeki fatura ödeme merkezinden hızlıca faturaları ödedi ve daha ilerideki marketten alışveriş yaptı. Hatta
dışarıdan hazır bir şeyler alıp, kutlama niyetine güzel bir yemek yemeliydi bu akşam. Alışverişten
sonra ise, doğruca evinin yolunu tuttu.
Bodrum kattaki evinin kapısını açtığında yaşadıklarının bir rüya olmadığına emin olmak istedi ve elindeki poşetleri mutfak dolabının yanına bırakarak banyoya koştu. Suyu açtı. Yüzünü yıkadı. Sonra çevresinde mavi renkli fayansları olan lavabonun üzerindeki geniş aynaya baktı. Bugün yağan yağmurdan nasibini alan saçları darmadağın olmuştu.Berbat görünüyordu. Yüzü sapsarıydı. Göz altlarında koyu renkli halkalar oluşmuştu. Bedeninde taşıdığı şu illetin yan etkileriyle günden güne daha da çok kilo alıyordu. Fakat bunların hiçbiri şimdilik önemli değildi. Profesör ona güvenmişti. Şimdi bu güveni boşa çıkarmadan, gecesini gündüzüne katarak çalışmalıydı. Çektiği ağrılara, şu lanet hastalığa yenik düşmeyecekti. Eline bu fırsat geçmişken, çalışacak ve bu araştırmayı tamamlayacaktı. Ameliyat olmaktan yine vazgeçmişti. Gittiği yere kadar bu şekilde devam etmeliydi. Neyse ki yeni ağrı kesiciler işe yarıyordu. Bu sayede bu işi rahatlıkla tamamlayabilirdi. Hastalanıp, yatmanın sırası değildi…
Kitap projesi Dert Anası'nın noter onaylı çalışmasıdır. Bölümlerin herhangi bir yerde izinsiz yayınlanması, kopyalanması, paylaşılması gibi durumlarda hukuki süreç başlatılacaktır.
27 yorum
UMAY'IN EKONOMİK OLARAK RAHATLAMASI VE BORÇLARINI ÖDEMESİ ÇOK İYİ OLMUŞ. VERİMLİ BİR İNSAN OLMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGUDUR. BU KISIM DA GAYET GÜZEL OLMUŞ. EMEĞİNİZE SAĞLIK.
YanıtlaSilBu iş Umay'ın dünyasını değiştirecek aynı zamanda. Ve tabii borçlarından sıkıntılarından kurtuldu bu sayede. Beğenmenize sevindim. Teşekkür ederim yorumladığınız için Fatih Bey.
SilUmayın rahatlamasına tanıdıgım biri gibi çok sevindim :)
YanıtlaSilKitap ve dizi karakterleri bir süre sonra sanki tanıdığımız biri gibi olabiliyor bazen. Umay'ı benimsemenize sevindim teşekkürler. :)
Sileski bi yazınaaa yorum daptıım. son iki yazına gelcam yineğğğ :)
YanıtlaSilGel gel beklerim. Ben de sana geleceğim zaten:)
SilUmay rahatladı ama ben hikayenin gidişatını çok merak ediyorum :)
YanıtlaSilHikayenin gidişatı hızlı ilerlemiyor değil mi :) Bölüm bölüm yayınlanınca maalesef böyle oluyor. İlerleyen bölümde biraz daha açılacak konu. Teşekkürler yorumladığınız için. :)
SilDeniz Hanım çok teşekkür ederim bu olumlu yorumlarınız beni ziyadesiyle keyiflendiriyor. Evet şimdilik maddi sıkıntıları bitti. İlerleyen zamanlarda bakalım neler olacak. Sevgiyle kalın. :)
YanıtlaSilProjeniz gayet güzel ilerliyor:) Sanırım ameliyatı ertelemekle iyi etmiyor. Belki buna mecbur işin henüz başında olmasından dolayı ama sağlık da göz ardı edilecek bir konu değil işte.
YanıtlaSilEvet sağlık önemli. Ameliyat ve sağlık durumu aslında kurguyla direk ilgili ve ilerleyen bölümlerde bu durum açığa çıkacak. :) Teşekkürler yorumunuz için.
Silumayın durumu düzeltmesine sevindim. ev sahibine 3 aylık kirasını fazladan ödemiş ne güzel
YanıtlaSilYaa değil mi keşke öyle bir iş bulsa herkes :)
Siloh ekonomi düzeldi iyi, keyfi yerinde, bi de ağrılar olmasa yaaa :)
YanıtlaSilEvet ağrı çekecek ama her şeyin bir sebebi var ilerleyen bölümlerde göreceğiz :)
SilKonu bütünlüğü akıcılık gene çok iyi. Hikaye istikrarlı şeklide dengesini bozmadan akıyor. :)
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. Teşekkürler. :)
SilBir insanın kafası rahatladıysa, vücudundaki tüm hücreler de bundan olumlu etkilenir. Serbest radikaller savuluuun, mutlu hücreler geliyor. Umayın hayatındaki her şeyde pozitif bir ivmelenme bekliyorum.
YanıtlaSilNe güzel yorumladınız konuyu. :) Kesinlikle haklısınız, insan pozitif duygular içinde olduğunda hastalıkları yenmesi daha kolay oluyor. Umay'a da böyle olacak mı bakalım. İlerleyen bölümlerde göreceğiz. Çok teşekkür ederim keyifli yorumunuz için renk kattınız. :)
SilUmay işleri yoluna koyup rahatlasa da biraz ilerde bekleyecek sıkıntılar var desenize? İyi olan şeyden sonra bir olay gereklidir mutlaka. :)
YanıtlaSilEee tabii ki kurgular böyledir aksi halde ilgi çekici olmaz :) Karakterlerin yaşamı karmaşık olmak zorunda :) Teşekkürler yorumunuz için. :)
Silİnsan,her fatura ödedikçe rahatladığını hissediyor.
YanıtlaSilBu arada Umay ismini de pek severim :)
Umay, Türk mitolojisinde lohusa kadınların ve yeni doğmuş bebeklerin koruyucusudur. Karaktere bu ismi özellikle verdim. Çünkü konuyla ilgisi olacak bir müddet sonra. Teşekkürler yorumunuz için.
Silİyi ki Umay kardeş çocukların da ki Umaya hiç benzemiyor aman aman benzemesin 😊 hemen diğer bölümlere gidiyorum merak ettim bakalım neler olmuş 😊 emeğine sağlık canım benim sevgiler ❤😊
YanıtlaSilKardeş çocukların Umay bayaaa sorun çıkartıyor herhalde :) Hoş geldin cancaazım yaa. Özletme kendini seviyoruz seni biz. :)
SilUmayin ekonomik durumuna sevindim ama hastalığı üzücü. Bakalım neler olacak. Sanırım macera başlıyor 😊
YanıtlaSilUmay için talih dönüyor mu diyeceğim ama sağlığı konusunda sıkıntılarda üzücü. Bakalım.
YanıtlaSil