Mitolojide Gelin Kaynana Hikayesi
Eylül 18, 2019
Efendim herkese selamlar. Geçenlerde dert köşemizde bir dertli dostumuz, Aso'ya kayınvalidesi hakkında bir dert sorusu yöneltmişti. Aso'da dertli dostumuzun sorusunu yanıtlamış, bazı çözüm önerilerinde bulunmuştu. Sizler de yorumlarda konuya dahil olup, dostumuza bazı tavsiyeler sunmuştunuz. Yeri gelmişken halen bu paylaşımı okumayanlar var ise, linkini şuraya bırakıyorum. Dilerseniz, okuyabilirsiniz.
Tabii yorumları incelerseniz, onlardan bir tanesinde her zaman keyifli yorumlarıyla paylaşımlarımıza renk katan sevgili blogger dostumuz Xhayat yani Deniz Hanım,bana ilham verici bir fikir sundu. Dedi ki, "Bu gelin kaynana hikayelerinin ve çatışmalarının tarihte nereye kadar uzandığını bilmiyorum ama mitolojide bununla ilgili bir hikaye var ise, Gülhan bize anlatır belki!" Tabii bu yorum, aklıma direk olarak mitolojide Psyche ve Afrodit'in hikayesini getirdi. Gelin kaynana çatışmalarının nereden doğduğunu bilmek güç ama mitolojik hikayelerde bu tür çekişmeler. mevcut. İşte o yorumu okuyunca bir anda beynimde şimşekler çakıverdi de hemenn bu hikayeyi size anlatayım dedim.😊 Bu fikri bana sunan sevgili Deniz'e çok teşekkür ederek, hikayemize başlayalım.
Yunan mitolojisindeki aşk, sevgi ve güzellik Tanrıçası Afrodit'i bilmeyen yoktur sanırım. Bir de onun oğlu var ki ona da yabancı değiliz. Ne zaman bir aşık görsek, Eros'un oku ile vurulduğunu söyleriz ya hani! İşte o Eros da Tanrıça Afrodit'in oğludur efendim. Hatta Eros, Roma mitolojisinde Cupid olarak bilinmektedir. Afrodit ise, Roma mitolojisinde Venüs olarak bilinir. Hani olur da hikayeyi farklı şekilleriyle duyduysanız, bilin ki bunların hepsi aynı karakterlerdir. Yeri gelmişken şöyle bir Afrodit heykeli bırakayım şuraya başlarken...
Bu hikayemizde bir de üçüncü şahıs var ki, o da Psyche oluyor. Kendileri Miletos kralının kızı. Güzelliği dillere destan ki sormayın gitsin. Onu bir gören bir daha görebilmek için hayatını bile feda etmeye hazır. Hatta bazıları işi iyice abartıp, onun güzelliğini Afrodit'in yüzü zannederek, ona tapınmaya falan başlıyorlar kiii, işte tam bu noktada Afrodit çileden çıkıyor!
"Kimdir bu herkesi baştan çıkaran? Kimdir bu benim suretimle yarışan? Kimin haddine bu kadar güzel olmak?"
Diyerek, bu işe kökten bir çözüm getirmek istiyor. Ve oğlu Eros'u yanına çağırıyor.
" Eyy oğul, senin annen ki, şu Olympos'un ve dahi Yunanistan'ın en güzel hatun kişisi! Ben bir baktım mı, güzelliğimin ihtişamından Poseidon denizlerde fırtınalar estirir, Zeus, gökyüzünde şimşekler çaktırır. Ben bir güldüm mü, yer altının taş kalpli Hades'inin bile kalbinde sevgi oluşur! Karısı şu kıskannç Persephone ise, hasedinden fesadından çatlar! 😆 Benim adım attığım yerlerde Dionysos'a neşenin, Athena'ya sanatın ilhamı gelir! Amma velakin kulağıma çalındı ki, Psyche midir nedir bir hadsiz türemiş. Sözde o kadar güzelmiş kiii, şu ölümlüler dünyasında bazı densizler onu ben zannedip tapınmaya başlarmış. Sana emrediyorum oğul, git ve annene bu hakareti reva gören uğursuzun canını al!"
Bu emir karşısında Eros çaresiz annesinin söylediğini yapmak üzere yollara düşmüş. Düşmüş düşmesine ama Eros bu, az ayran gönüllü değil hani. Boşuna Aşk Tanrısı demiyorlar ona. Her gördüğü güzele aşık oluyor, gönül eğlendiriyor. Amaaa, Eros da Eros hani! Kaslı, heybetli, güçlü hele bir ok tutuşu, yay çekişi var amanıın yıkılsın yerle yeksan olsun cemii cümle Olympos o kadar da şekil bir abimiz yani. 😉
Eros gidip Psyche'yi buluyor. Tam annesinin emrini yerine getirecek ki, bir de ne görsün ayın on dördü gibi güzel bir hatun kişi. Hemencecik aşık oluveriyor ona. Öldürmeye de kıyamıyor doğal olarak. İçinden,
"Annem kusura bakmasın da taşş gibi bir hatun, yazııktır bee! Öldürülür mü bu yahu" 😆
diye düşünüyor. Ammaa bu kızla birlikte olması için bir dümen çevirmesi gerek. Aksi halde Afrodit ona bebekken verdiği sütü burnundan fittiiiill fitiil getirir! Ne yapsın, gidiyor ormanın kuytu bir köşesinde, büyüsünü kullanarak bir saray inşa ediyor. Bu saray görünmez olduğu kadar güvenli de. Psyche'yi oraya yerleştiriyor. Bir yandan da Eros'un kimliğinin ifşa olmaması gerek. Bu sebeple Psyche'yi yalnızca geceleri karanlıkta görmeye gidiyor. Ona da sıkı sıkı tembihliyor. "Eğer beni görürsen, bu büyü bozulur, her şey biter" diye... Hatta körü körüne sevmek deyiminin de buradan geldiği iddia ediliyor. Psyche Eros'u hiç görmeden seviyor.
Ama merak tabii, bir gün Psyche, Eros uyurken daha önceden oracığa gizlediği bir lambayı yakarak kendisini görüyor. Bu işte Psyche'nin kıskannç, nemrut, haset kız kardeşlerinin payı olduğu da söyleniyor. Zaten çok güzel olduğu için onu çocukluğundan beri çekemiyor haset bacılar. Bu mutlu aşk öyküsü de onları iyice çileden çıkarıyor tabii. Anlatılanlara göre kız kardeşleri Psyche'ye " Kız! Sen bu adama aşık oldun, mutlu mesut yaşıyorsun amma ne malum bu adamın yakışıklı bir yiğit delikanlı olduğu! Onun eciş bücüş, sevimsizz, meymenetsiz bir canavar olduğu konuşuluyor. Bizden söylemesi bacım, gece o uyuyunca sen bir bakıver bakalım kimmiş!" deyip kızın aklına giriyorlar. Kızcağız da buna inanıp, gece lambayı yakıyor. Ve Büyü bozuluyor, büyüden yapılan saray yok oluyor. Eros ise,
"Amanın ifşa olduk! Vah başıma gelen! Şimdi anamın dırdırından, intikam hevesinden kurtul kurtulabilirsen"
diyerek kaçıyor oradan. Bu arada heykellerde Eros ve Psyche'nin aşkı da betimlenmiş tabii. Bununla ilgili bir görseli de bırakayım şuraya.
Tabii Afrodit'in bunu duyması uzun sürmüyor.
"Bunca yıl yemedim, yedirdim. Giymedim giydirdim. Saçımı süpürge ettim de dalyan gibi delikanlı yetiştirdim. Pis bir çıyan gitti oğlumu baştan çıkardı! Oğlumu kendine aşık eden bu çıyanı ben nerelerden bulayım şimdi? Yetişin komşular oğlum elden gidiyor"
diye dövünürken, Psyche de Eros'u aramaya devam ediyor. Ve gidip
"Varsın ölümüm aşktan olsun, gayrı sevdiğimden uzak yaşamaya tahammülüm yoktur"
deyip, Afrodit'in kapısını çalıyor. Tabii Afrodit'in beklediği fırsat da ayağına kadar gelmiş oluyor. Sen misin gelen! Afrodit kızcağıza yapmadığını bırakmıyor.
"Bana bak gelin bana! Ben ki koskoca anlı şanlı, güzeller güzeli Afrodit'im. Bende sana yedirecek oğul olmaz yaaa! Haydi iyi günümdesin. Şimdi aşkını kanıtlama vaktidir. Görelim bakalım öyle "Aaaşıkım, seviyorum" demen ne kadar ciddi! Sana bazı görevler vereceğim. Bunların hepsini eksiksiz yerine getirirsen, oğlumla evlenmene izin veririm"
diyor. Tabii bunu yaparken, Psyche'nin o görevleri yerine getiremeyeceğine adı kadar da emin. Çünkü akla mantığa sığan görevler vermiyor kızcağıza.
İlk görevi buğday ayıklamak. "Amaann bu da iş mi caanıım" demeyin şimdi. Koskoca bir tahıl ambarı kadar bir yer düşünün. Oradaki tüm tahıllardan, buğdayları elleriyle tek tek ayıklaması gerekiyor. Bu iş kelimenin tam anlamıyla "deli pösteki sayar gibi" deyimine uygun yani anlayacağınız. 😆 Bunu da bir günde yapması lazım. Psyche oturup hem buğdayları ayıklıyor hem de kaderine lanet ediyor. Bir yandan da gözyaşı döküyor. Tam o sırada gökyüzünden uçan kuşlar, kızın haline acıyor da sürü halinde inip, buğdayları tahıllardan şıp diye ayırıveriyorlar. Görev tamamlanıyor. Afrodit kızın görevi gerçekleştirdiğine şaşırıp, sinirlenip ona daha zor bir görev veriyor bu kez.
İkinci görev de altından olan koyunların yünlerini kırpmak. Fakat bu koyunları yakalamak da yününü kırpmak da mümkün değil. Çünkü hepsi mitolojik varlıklar. Ve zaten ulaşılmaz yerlerde yaşıyorlar. Fakat bu kez de imdada bu koyunların çobanı yetişiyor. Çobanın yardımıyla altın yünler, hemen kırpılıyor.
Afrodit iyice sinirleniyor. Bu kez imkansızı istiyor Psyche'den. Buna göre Psyche'nin yer altı dünyasının Hades'inin eşine gitmesi gerek. Afrodit ona,
"Kız beceriksiz gelin! Şu bizim Hades'in karısı Persephone'ye kadar bir koşu git de onun makyaj çantasını al bana getir" diyor. Ama bu çantayı kesinlikle açmamasını da kendisine tembihliyor. Psyche zor da olsa yer altı dünyasına gidip, Persephone'ye varıyor. Çantasını da alarak, geri dönüyor. Fakat merak bu ya, yolda çantayı açıveriyor. Açınca da koskoca Persephone'nin makyaj çantasından bronzer, allık, ruj falan çıkacak değil ya! Çantanın içinde ölüm var. Bu sebeple oracıkta ruhunu teslim ediyor zavallı Psyche...
Hikaye çok uzadı farkındayım amma velakin dinleyin a dostlar. Çünkü bu noktadan sonra Tanrılar Tanrısı Zeus, işe son noktayı koymak üzere devreye giriyor. Bu sırada Eros da boş durmamış tabii, gidip Zeus'tan yardım istemiş. Zeus da Afrodit'in yaptıklarını görünce
"Afrodit iyidir güzeldir, hatta bir ara bizim fettan hanım Hera'nın gazabına uğramayı bile göze alıp, benim de ona gönlümün kaymışlığı vardır da bu kadarı da fazla"
deyip Eros ve Psyche'ye yardım etmiş. Zeus, Psyche'ye bir iksir içirmiş. Onu diriltmiş. Ve Olympos Dağına getirmiş. Orada nikahlarını kıymış, düğünlerini yapmış. Ve bu hikaye mutlu sonla bitmiş.
Afrodit mi ne yapmış? Muhtemelen sinir krizleri geçirip, Zeus'tan bunun intikamını bir başka baharda almaya and içmiştir. Ama yine de Tanrılar Tanrısı Zeus'tan çekindiğinden daha ilişmemiş Psyche'ye. Ve tahminime göre bir süre sonra da daha önceki aşkı Ares gibi bir başka yakışıklıya gönlüne kaptırıp, avunmuştur diye düşünmekteyim. 😉 Burada Afrodit ve Ares'in aşkından bihaberseniz, daha önce yazmıştım, buradan okuyabilirsiniz.
Yani dostlar diyeceğim, gelin kaynana çekişmeleri mitolojilere kadar dayanıyor. Bu hikayenin oldukça çeşitli versiyonları var. Ben en iyi bildiğimi sizlerle paylaştım. Kendinize çok iyi bakın ve hoşçakalın.
Dertli dostum’u şu hesaplardan takip edebilirsiniz: Facebook - Twitter - Instagram
30 yorum
Daha önce duymamıştım, ne kadar ilginç bir hikaye. Elinize sağlık :)
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. Teşekkürler. :)
Silpsyche yi en çok sevdim bu hikayede :)
YanıtlaSilPsyche sabırlı kız ve sabrının karşılığını da alıyor. :)
SilMitolojik hikayeleri çok seviyorum. İnsanın hayal gücünü canlandırıyor. Demek ki, gelin kaynana çekişmelerinin kökü çok eski zamana dayanmakta imiş. Deniz Hanıma da buradan teşekkür ederim. Sizin yazılarınıza olduğu gibi benim yazılarıma da çok değerli katkılarda bulunmaktadır.
YanıtlaSilEvet Fatih Bey, gelin kaynana çekişmesi mitolojilere kadar gidiyor böyle. Deniz Hanım, iyi bir okur ve yardımlaşmayı da çok seviyor. Hepimize yetiyor vallahi. Sağ olsun. :) Size de yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilRica ederim, size yorum yapmak çok büyük bir keyif.
SilBak sen şu bizim Afrodit'e, eni konu kaynanalık yapmış:) Psyche'ye de bravo. Bu arada Afrodit heykelini iyi ki koydun, yoksa Afrodit deyince Banu Alkan'ın yüzü canlanmaya başlamıştı artık zihnimde:))
YanıtlaSilÇook yaşa hemii :) Sesli kahkaha attım yorumunu okurken. :):):) Banu Alkan yaaa! Ben onu unutmuştum. O da afrodit diyordu kendisine. Ahahhaha Afrodit duymasa bari :) Aso önümüzdeki günlerde Beter Şarkılar paylaşımı yaparsa, söyleyeyim Banu Alkan'dan bir tane seçsin paylaşıma. :)
SilDeniz'ciğim sizler gibi keyifli okurlar olduktan sonra yazmak daha da güzel bir hal alıyor inanın. Çok güzel yorumlar geliyor ki bunların sahiplerinden biri de elbette sensin. Pandora olur tabii neden olmasın. Bir ara paylaşımın birinin altında Deep'ti galiba Bafa Gölü hikayesi demişti. Onu da anlatmayı düşünüyorum. Onun da mitolojik hikayesi var. Böyle sizlerden de talepler gelince kolayca konuyu belirleyip yazıyorum ben de. Evet Psyche biraz meraklı ama dirayetli kız. Ve sonunda ölümsüzlük kazanıyor bazı anlatılara göre. Ben daha da uzatmayayım dedim çünkü gördüğün gibi çok uzadı bu sefer. Hikaye uzun olunca yapacak bir şey yok tabii. Çook teşekkür ederim keyifli yorumun için. Sevgiyle kal. :)
YanıtlaSilTarzınızı çok beğendim. Kahkalarla okudum. ;)
YanıtlaSilSizi güldürebildiysem ne mutlu bana. Teşekkürler. ;)
SilMitoloji sizin kaleminizden bir başka güzel:)
YanıtlaSilBöyle düşünmeniz beni ziyadesiyle sevindirdi. Çok teşekkür ederim. :)
Silvay be 😊😁baksen şu afrodit de çok güzeldi gerçekten keyifle okudum kalemine sağlık canım benim sevgiler 😊🌸❤
YanıtlaSilAfrodit mitolojideki fettan hatunların başında gelir. Tıpkı Hera ve Athena gibi. :) Gelip okuyup yorumladığın için teşekkür ederim cancazım. İyi bak kendine. :)
SilHahahaha valla okurken koptum hay yüreğine sağlık butun yorgunlugum gitti:))
YanıtlaSilSizlerden bu keyifli yorumları okumak da benim yorgunluğumu alıyor. Beğendiyseniz ne mutlu bana. :)
SilGüzel bir anlatım..Siteme göz atıp beğenirseniz abone olursanız memnun olurum şimdiden teşekkürler.Yorumumu daha sonra görecek arkadaşları da davet ediyorum.Sağlıcakla kalın.
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. Takibiniz için teşekkürler. Hemen dönüş sağladım.
SilOh very interesting darling
YanıtlaSilxx
Thank you honey :)
SilTek kelime harika
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. Teşekkürler. :)
SilZaman zaman mitoloji de duyduğumuz isimler sayenizde yerlerine oturuyor kim kimin neyi neden böyle olmuş :) teşekkürler
YanıtlaSilMitoloji insanların dünyayı anlamlandırma isteğinden doğan hikayeler aslında. Aynen dediğiniz gibi ne, nasıl olmuş sorularına cevap veriyor. Teşekkürler yorumunuz için. :)
SilMitoloji her zaman ilgimi çekmiştir. Özellikle Afrodit.. aşk, güzellik ve sevgi tanrıçası. Yazınızı çok beğendim ellerinize sağlık. :)
YanıtlaSilTeşekkürler beğenmenize çok sevindim. :)
SilMitolojide gelin kaynana hikayesinin olduğunu duymuştum da bu kadar detay bilmiyordum. Teşekkürler keyifli bir anlatımla aktarmışsınız.
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. Yorumunuz için teşekkürler.
Sil